Dejavular yarınlarım oldu,
Vicdanlar kirlendi, çok yazık oldu.
Dünler geleceğime beddua eder oldu,
Günler yeneceğine, zamana teslim oldu.
Günleri deviren dakikalar kaldı,
Zehri temizleyen ilaçlar kanlı.
Yüzüne güldüm, mutlu sandı,
Karşımda bulamadım, geriye yokluğu kaldı.
Kendimi rahiya sandım,
Özü zehir olan bala kandım.
Karanlık yarınlar var sandım,
Gördüğümün dün olduğunu anlamadım.
Şimdi bir kez daha yarınlardayım,
Kelimelerim ise hep geçmişte saklı.
Hecelerim her zaman, dökülür kelimeler,
Karatın şu karanlığı, aydınlansın her yer.
Biraz daha siyah olabilir miyim dedim,
Ve beni bekleyen sensiz yarınlar inşa ettim.
Hep biraz daha kötüyü tercih ettim,
Ondandır iyi olan herkese olan sitemim.
Başıma düşen ağrıyı yol belirlerim,
O yola girer ardından karanlığa boyun eğerim.
Bir zamanlar sadece bala boyun eğerdim,
Sonradan fark ettim meğer ne çok enayiymişim.
Bu sözcükler hafifletilmiş hakaretler,
İçimden gelenler aslında hiç yanıma gelemediler.
Biraz da doğruları konuşalım,
Hep neşe dileyip hüzünlerde boğulalım.
Zifiri karanlığa siyah ışıklar tutalım,
Buzdan kalelere donmuş düşlerle dalalım.
Kapalı kapılara çiviler çakalım,
Sönmeyen ateşi bir de biz yakalım.
Yakamayız, değil mi?
Biz hiç yakamadık.
Başaramayız,
Çünkü asla başaramadık.
Kaybeden kayıplar mesken yapmış göğsümüze,
Kazanan yarınlar ne kadar da uzak dünümüze.
Haydi çocuklar, inanın kaybedebiliriz,
Her şeyi biraz daha mahvedebiliriz.
İnanın çocuklar, her yanımda karanlıklar,
Ve bizler bu karanlığı biraz daha karartabiliriz.
Kayıt Tarihi : 24.12.2023 15:38:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!