Kararsızlığın Bahtiyarlığı Yitirişi

Bilemezsin, bu kaçışlarınla neleri de kaçırdın,
Vermedin var olmasına izin, iki aşk dolu bakışın.
Ağır geldi sanırım, sevilmemiş olmalısın,
Kendin değil, başkası oluyorsun, karşısında iltifatların.

Seviyorum, dur! Sevmiyorum ya da,
Ah! Aklım karışık ve odaklanamıyorum sana.
Sen yine yanımda durup beni şımartsan da,
Ne çıkar öpüşmesek, yürümesek kol kola…

O işi geçeceksiniz artık,
Aylarımı, yıllarımı uğrunuzda ettim heba.
Aşk denilen, bu çetin veba,
Alacak ulan aklımı, canımı en sonunda.

Bir kişide hiç mi şans, baht olmaz?
Sevgisi karşılık görmez mi hiç, onulmaz,
Bu durumun bedenime açtığı yara,
Her bir çifti, güzel kızı gördüğümde nükseder.
Ve böylelikle bu düşünceleri kaldırır,
Atarım başka tarafa,
Dizerim onları geçmiş denen raflara.

Şimdi dönüyorum bu zorlu yoldan.
Kendimi tükettiğimi çok iyi biliyorum.
Sevilmeyeceğimi bile bile yalandan,
Maalesef oyun oynuyor devamlı, insan.

Kafayı sevmekle, sevilmekle bozduk.
Siz şimdi düşünün ki işte, ne hallere konulduk.
Üzüldük, hor görüldük, savrulduk,
O iyidir, narindir dediğimiz kızlar tarafından.

İçimde büyük bir kızgınlık var,
Nefret duyuyorum artık kişilere,
Öylesine farkındayım ki kimin ne,
Olduğuna, kalıbına bakarak kinleniyorum.

Bu saatten sonra kabalık var,
Kimseleri tanımamazlık var.
Bundan sonra ne romantiklik, toz pembelik,
Ne de öyle aşk adamlığı, naiflik var.

Bundan sonra namertlik var.
Orospu çocukluğu var.
Piçlik, haylazlık, yaramazlık,
Bu devranın dönüşümünde kabalık,
Tüm kötülükler var.
Ama naziklik yok.
Burada artık, kovulmuş şeytanın emareleri var.

Sevmek, insana yaramıyor,
En vasıfsızın bile kıçı kalkıyor.
Herkese bir havalar basıyor,
Ama Aşık Veysel’in sözü gelsin hatırlara.
“Güzelliğin on para etmez,
Bendeki şu aşk olmasa.”

Kararsızlığın Mırzagül!
Belirsizliğin Mırzagül!
Gelip gidişlerin Mırzagül!
Ne istediğini bilememen Mırzagül!
Umutlandırıp, kaçman Mırzagül!
Mırza hanım, sen gül!
Ama bekleme öncekiler gibi ağlamamı,
Bekleme Mırzagül,
Sızlanmamı!
Kibrini, egonu okşamamı,
Bekleme sana zevk vereceğimi,
Bekleme!
Eski Serhat’ı.
Bir git artık,
Seni de senin gibisi alsın aptal kadın.
Bu saatten sonra uğruna,
Paralamam kendimi, ne de 250 gramcığa,
Karamsar, küçümseyici suratına,
Bakışlarına!
Git, yoksa elimde kalacaksın Mırzagül!
Bir insanın oynanmamalı bu denli,
Duygularıyla!
Kararsızlığın diyorum Mırzagül,
Belki de saadetimizi,
Bahtiyar oluşumuzu bitirdi.
Yazıklar olsun o seni terkettikten sonra,
“seni seviyordum 2 aydır” demene.
Yazıklar olsun sana ki,
Görüp pişman olacaksın, beni kaybedişine…

Çepni Serhat ÖZTÜRK
15.04.2022
BİŞKEK – KIRGIZİSTAN