gördüğüm her şey sıkıntıya sebep
huzur bir daha zuhur eder mi bilmiyorum
sıkılıyorum düşündükçe,
daralıyorum ötelere baktıkça
boğulmamak içten değil.
gördüğüm her şey sıkıntıya sebep
kararında değil burada hiçbir şey
kendime dahi şaşıyorum;
ben o eski ben değilim
ruha yasak beden giymek burada
bireylere insan demek
kararında değil burada hiçbir şey
üzerimi her dem kaplayan bulutlar geçiyor
içinden bir parça olmayı
ne çok arzu ediyorum şimdi
başka bir zaman olsa
başka bir mekan da
hiç ister miyim olmak başka bir şey
üzerimi her dem kaplayan bulutlar geçiyor
kemiğin izini süren bir köpek
havlıyor pervasız
bir tilki geçiyor önümden korkusuz kaygısız
galiba pranga bir benim ayağımda var
konuşmak yok, düşünmek yok
tenkit mi hiç yok
sıkışıyorum dar kapılarda
korkuyorum...
havlıyor pervasız
kemiğin izini süren bir köpek
gökyüzü yeşil, yer yüzü yeşil
toprakta bahar neşesi var
oysa ben, oysa biz insanlar...
yolunu gözlüyoruz sonbaharın
her batan gün hazin bir kayıp...
fakat bab-ı muştu gibi
gökyüzü yeşil yeryüzü yeşil
söylemez kimse
bu insan yığınları niçin burada
ben ne arıyorum...
beyinler uçup gitmiş
söylemez kimse
bu insan yığınları niçin burada
hangi sevda uğruna yaşanır böylesi
her nida sessiz bir çığlıktır dudaklarda
acısına acı katanlarız biz...
gökyüzünde bulutlar belirince
sağanak halinde gözyaşı akıtanlarız
hangi sevda uğruna yaşanır böylesi
koridorlarda kararınca lambalar
buğu buğu olur gözlerim
üzerimdeki kırağı hüzündür
hıçkırıklara boğulur da ağlayamam
zaten yoktu yanımda
ne sesimi işiten, ne gözyaşlarımı silen
karalıkta parça parça kaybolurum
koridorlarda kararınca lambalar
Kayıt Tarihi : 12.11.2006 09:43:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
askerliğimin halet-i ruhiyesidir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!