Masal bu ya… Bütünüyle safiden hınzırca
Kaf dağının ardında kalan malum bir yerde,
Koyu lacivert denizlerin de taaaaa ötesinde
Muhteşem bir ülke, kara bulutlar gerisinde.
Okumuş şövalye boğanın ülkesiymiş burası
Benekleri kurşun rengi parlarmış ayışığında,
Alımı ve çalımından varılamazmış yanına
Yalanıp yutulmaz bal damlarmış ağzından.
Patagonyalar’dan icazet almış muhterem zat
-Mal nasıl götürülür- üstüneymiş ihtisası,
Sonra ülkesine dönmüş mızıkalar eşliğinde
Omuzlarında gezdirmiş onu tüm saf inekler.
Bir avuç cins elit yaşarmış en üst kademede
Saygın, sosyal ve azgın boğa sınıfı çok mutlu,
Ellerde kutsal -Öküz’ün İnkişafı- temel kitabı
Çuvallarında çil çil akçe varmış yöneticilerin.
Kaşarlanmış bir elleri bala batmaktan heyhat
Diğer elleri ceplerde dikenli güller açtırırmış,
Halkın omuzlarına çöreklenerek yükselirmiş
Nerdeyse arşa değermiş saygıdeğer kelleleri.
Alt tabakadan bazen -Yürü ya kulum- misali
Açıkgöz potansiyel kesimden şanslı inekler,
Zaman zaman duhul edermiş nadide tabakaya
Sayıları günden güne artar olmuş boğaların.
Başı dik, mağrur eda ile kürsüden seslenirmiş
Saygıdeğer boğa; -Eyyyy inek oğlu inekler,
Bize biat ediniz, boyun eğiniz ve şükrediniz
Ölmeyecek kadar size koklatılan nimetlere.-
Mutlu cılız inekler çalışırmış zehir soluyan
Bacasından ölüm kusan fabrika gölgesinde,
Önemli sığıntısıymış sefaletteki ineklerin
Alkol, sigara ve uyuşturucu her ne hikmetse.
Pislikten göz gözü görmezmiş de ortalıkta
Zenginlik göstergesiymiş yükselen çöpler,
Vızıltı senfonisi dinlenirmiş sivrisineklerin
Fosseptikle dolu idrar kokulu sokaklarında.
Angarya sürekli yapılan işlerin müfredatı
Yalakalık ve rüşvet sıradan hoş güzellikler,
-Hacıyatmaz- en beğenilen eğlence programı
Popüler meslek grubu ne dersen, dalkavukluk.
Meslek sırrında saklı masumane hırsızlıklar
Şeref ayaklar altında çiğnenen öylesi nesne,
Malı götürme sanatsal derin özlü bir mevzu
Daha da derin mevzu güzel ineği götürme.
Sevilen oyun; kimin eli, bilin kimin cebinde
Ahlaksızlık ve fuhuş önemli merkezi cazibe,
Pezevenklik pek saygıdeğer meslek grubu
Boğaların cinsel meta aracıysa malum inekler.
Elit iri boğaların değişmez en büyük zevki
İneklerin yaşadığı sokakların tam ortalarına,
Bedenlerinden atıkları salıverip rahatlamak
Üzerlerine tükürüp asaletlerini artırmakmış.
Pisliklere basan ineklerin yapıp yapacağı
Birbirlerinin yüzüne bakmakmış mal mal,
El sallayıp ağlarlarmış düdüğün arkasından
Aynı öküzlerin kapkara trene özlemi misal.
Üstelik nadide pislikleri küreklerle toplayıp
Gübre olsun diye atarlarmış bahçelerine,
Öyle her pisliğe konmazmış karasinekler
Elit tabaka efradının mis dışkısından başka.
Gün boyu çalışırlarmış alınlarında kandamlası
Tarlalarda kızgın güneş altı yorulan inekler,
Gündönümü bir duvarın gölgesinde uyuklayıp
Seyrederlermiş vızıltıda açgözlü karasinekleri.
Akşam olunca ahırlara bağlarlarmış sürüleri
Önlerine atılan kuru bir demet ota şükrederek,
Huşu içinde geviş getirirlermiş müthiş hazla
Sırtüstü yatarak uyurlarmış horlayıp derinden.
Her sabah sütleri sağılırmış esneyen ineklerin
Zaman zaman etlerinden ve de emeklerinden,
Bedenlerinden yararlanılırmış her daim zevkle
Böyle sürer gidermiş sarmal döngüde hayat.
Zaman akıp gidermiş inekler için mutlu ülkede
Günler günlere eklenir de eklenirmiş bir güzel,
Geceleri hep aynı ninniyi söylerlermiş analar;
-Hayatın masallarla geçer, nasıl olsa……
Uyu sen yavrum, daha derin uyu da büyü.-
Karagözlüm geldik artık masalın sonuna
Biz çıkalım düzlüğü olmayan kerevetine.
Allah Allah vasıfsız bir izleyici olaraktan
Bu ülkeyi bir yerlerden hatırlıyorum amma
Gözüm bir yerlerden hafiften ısırıyor sanki,
Çıkaramadım bir türlü amma heyhaaaaat
Tur düzenleniyor mu bu memlekete tur…
Kayıt Tarihi : 23.11.2010 13:38:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Evet gidip görmeli, gezmeli ve bilgilenmeli diye düşünüyorum bu ülkeyi… Şöyle kara gözlüklerimi takıp çiçekli tişörtümü, damalı şortumu ve de yumurta topuklu spor ayakkabılarımı giydim mi araziye uydum demektir artık… Ülkenin plajları harikaymış efendim… Yalnız dost tavsiyesi; siz, siz olun, kumsalda altın değerindeki nadide atıklara sakın basmayın… Kıymayın onlara efendiler… Elinize de aldınız mı bir masal kitabı… Değmeyin keyfinize… Okuyunnnn, okuyabildiğiniz kadar…Ne de olsa hayatın masallarla geçer. Uyu sen yavrum, daha derin uyuuuuuuuuuuuu…………………….
Bundan iyisi ne olabilir ki sevgili hocam. Sayfamda izinizi görmek isterim ki her antolojiye girişimde dostumun sayfasına uğrama karşılıklı paylaşım olsun
'Ve benim şimdi kendimle baş başa kaldığım an, sizin şimdi kendinizle baş başa kaldığın an. Bağırarak, sınırsızca haykırarak, ağlıyoruz şu koca Dünya’ya…. Asırlardır bedenimizde sakladığımız gözyaşlarımız kanla karışık süzülüyor gözlerimizden, yüreğimizden, titreyen ellerimizden…. Bizden zorla koparılan canlar için… Gelmiyor elimizden başka hiç bir şey ne yazık ki bre Aziz Dostlar… Bilerek ya da bilmeyerek ülkeleri için canını hiçe saymış ve feda etmiş Dünya’da ki tüm Demokrasi Şehitlerini saygıyla analım. Müslüman olsun olmasın, hiçbirimiz onların kayıp ruhlarından bir Fatiha’yı esirgemeyelim.'
Tarzında yüksek şuûrunuzdan sâdır olan hakikatâmiz söze saygıyla sadakat dahilinde, sırf onlardan sâdır olduğu tarzda bir aynalık vazifesi görmesi kabilinden teyit ve doğruluğunu tasdik, tescil cihetiyle kaydediyorum; Turan Emeksiz, Malatyalı, mâruf 'Doğan DEDE' sülâlesine mensup, tamamen hadiselerin dışında, onların dahil oldukları o sizin kaleminizde enfes yerini bulan 'el-it' güruhundan kabul etmediklerinden sahip çıkmadıkları dolayısıyla, o zaman bir talebe cemiyeti üst teşekkülü olan M.T.T.B. tarafından ( o zamanki mülkiyetlerinden olan) Teşkilât binası önüne heykeli dikilmiştir ve bina el değiştirmesine rağmen o heykel halen oradadır...
................................................................................Ve fakat, ne yazık ki, onların o şen'î niyet planlarının tamamen dışında, apayrı, hepsi de memleketçi, lâkin, belki görüş açılarınca ayrılık arz eden farklı menzillerde idealist hizmet erlerinin halis niyetlerini sömürerek sanki, onlardanmış gibi gösterdikleri riyâkârlıklar içerisinde kendilerine mal-ettikleri, etmek istedikleri, faraza, Deniz Gezmişler ve hatta daha sonraki nesillerden nice idealistleri, isimlerini kendi lekeleriyle lekeleme cabaları dışında hiç de kendilerinden olamayacak mayaları temiz zevatın da ya ölümlerine ya hapis olmalarına, mahpushanelerde çürümelerine sebebiyet vermişlerdir, halâ da, ucu, Ergenekon'lara varıncaya kadar devam etmektedirler.
Bütün bu hakikatlerin yerde kalmayacağı, Hakkın hakikate sahip çıkacağı cihetle, bilvesile ne güzel bir hizmete talipsiniz ve ne kadar mahir bir tarzda icra ediyorsunuz, bütün bu hakikatleri tarihe kaydetmek, kaydettirmek ehl-i hakkın vazifesidir.
Bütün bu cihetlerden ötürü sizi bütün kalbim, gönlüm.ve inancımla tebrik ediyorum... Allah(CC) yar ve yardımcınız olsun....
Kaleminize, gönlünüze, yüreğinize sağlık... Selam, muhabbet ve saygıyla efendim...
TÜM YORUMLAR (42)