Kalbim cehennem,
İblisim gökyüzü,
Kana susar her gün doğumu...
Kuşlara gökkuşağı,
Ufuğa buzdan mavi,
Karaya ışıltı...
Yerlere serpilmiş sinsi ruhlar...
Bana katranımdan kalan siyah...
Sonra girdabımda ki küçük beyaz nokta...
Beyazın siyahımı bulur,
Sen beni kaybedersin.
Siyahım beyazını yutar,
Sen beni hançerlersin.
İşte o zaman;
Aşk'ının dudaklarıma mühürlediği,
Araf sancısı olur akıttığı her kan...
Ve aşkını cezalandırırken,
Bir melek fısıldar ruhuma;
Cezalandırdığın ruhların arasında,
Cezalandırılmaması gereken,
Tanrı'nın yarattığı,
En masum mahkum...
Aşk..
Aşkın...
Aşkımız...
Biz aynı alın yazısında,
İdam emri verilmiş,
İki kurban...
Yarım kalan aşk,
Kanayan aşkın,
Yaralanmış aşkımız,
Bekliyor bizi,
O umut kokan,
Küçük beyaz nokta da...
Umut Tanrı'dan...
Biz topraktan...
Bir Adem oğlu,
Bir Havva kızı,
Onların hayalleri,
Kesişir mi sahiden,
Aynı hayal çizgisinin ütopyalarında?
Yok,yok mu?
Hayır yak,yanmaktır o...
Belki bir gün...
Ama her gün.
Belki bir sabah,
Lakin her sabah.
Belki işte...
Belki...
Hazal Doğan
Kayıt Tarihi : 14.2.2018 03:07:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)