Hangimizin tarihi yağmuru açık değil bu şehirde?
bakarım, arkasından bile konuşamam sevdiklerimin...
işte, başkalarının ayıbından kesilmiş dilim,
ve yalnızlığımın sunduğu tek incelik olan şiddetin
törenini kabul ettim kimse bilmedi,
sırların sonu yokmuş: mühür kırık, av peşimde,
uçurumlardan çevrilip yağmurlarda yenildim...
bir yabancı gibi hiç kavuşmadığım ayrılıkları geçtim,
yalnızlığın içindeki yıldızlar gibi ayrı geçtim,
ipek olup ele gelen inceliklerden yenilgi,
birbirinin sağırlığına bağıran her ağızdan tevekkül,
kötülüğü uzatan gölgelerden hatıra...
dağılmış cüzleriydi çocukluğundan göndere çekilenin.
bir gülün rüzgardan uzaklığını anlarım, kırılır,
alınganlığımsa, rüzgara hazır olmayanın korkusu...
bir köylü gibi oyuna gelmemektense, soytarı olsaydım,
yenilgide boynu ilk vurulan şehit,
ya da bir köylü gibi, kendimin ve şehirlerin
unutmasına bıraksaydım oyunbozan ruhumu,
omuzlarım dar, maskem yerde ve sesim
karartmıyor gümüşe tutulan aşkların korosunu
- GÖMLEĞİNİ GENİŞ TUT, HER ZAMAN RÜZGAR BULUNMAZ!
çabuk aşk hafif tarih avam ruh karnavalda
kandırılmış gövdenin yüzü yok, AYNAYA BAKMAZ,
KARANLIKTA DANS EDENE ADI SORULMAZ!
Haydar ERGÜLEN
(Sırat Şiirleri 1981 - 1984)
Haydar ErgülenKayıt Tarihi : 23.5.2003 02:28:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
çabuk aşk hafif tarih avam ruh karnavalda
kandırılmış gövdenin yüzü yok, AYNAYA BAKMAZ,
KARANLIKTA DANS EDENE ADI SORULMAZ! ***
***sırların sonu yokmuş: mühür kırık, av peşimde,
uçurumlardan çevrilip yağmurlarda yenildim...***
söyleyecek söz kalmadı ki bana ne yazacağımı bilemedim bu dizelerin ardından..şair ne demişse bende derimki...evet bence de..!! HARİKAYDI...TŞK.LER..
TÜM YORUMLAR (1)