Kara yılanlar, yükseklerde uçan ak güvercinlere gıptayla bakar lakin onların mertebelerine ulaşmaları imkansızdır. Tek yapabildikleri çatallı dillerini savura savura zehirlerin, güvercinlere nasıl akıtacaklarını düşünmektir. Ama onlar her ne yaparlarsa yapsınlar hangi kariyerlere ulaşırlarsa ulaşsınlar sürüngen olarak kalırlar. Tek yükseliş şansları, avcı bir kuşun pençeleridir. İnaçları her ne olursa olsun, onlar daima şeytanın sembolüdürler ve yılan olmaktan vazgeçmedikleri müddetçe şeytanın sürünen uşakları olmayı sürdürürler. Onlar lanetli ruhlarında kendi cehenemlerini yaratan, ölümü, Hak'ı unutan cahillerdir... Bir gün mutlaka bu karanlık, riyakar bilinçlerin sonu gelecektir ve o gün "şimdiki an" kadar yakındır...
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta