Karanlığın hüküm sürdüğü ülkeden geliyorum...
Karanlık tek gözü kör bir korsandı...
Ve acımasız
Elleriyle kırıyordu günahsız meleklerin kanatlarını...
Kanatlar kanatmaktan geliyor karanlık..
Ve cani....
O yenilmez ''karanlık'' ağlamaya çıkardı. Aydınlıkta..
Sonra da bir çift göz etrafı süzerdi kimsecikler yok!
Melekler ağlardı '' karanlığın '' haline...
O ülkede bütün sokaklar failli mechul cinayetlerle dolu..,
İnsanların gözleri tepelerindeydi...
Kar durmazdı, yerde, yağmur yağmazdı, sessizlik hakimdi işkenceden az önce...
Avuçların nasır tutar,gözlerin pas...
Ağlayamazsın zorlama kendini...
Nereye yürüsen yürü tüm yollar karanlığa çıkar...!
Nefes alırken Nefesin kesilir..
Kan damlar Zincire vurulmuş bileklerinden...
İşkence saatini beklerken Doğum sancısı çeken Anne'den betersin...
Düşün işkenceni yap git diyorsun...
Bir süre sonra Kendin acı çekmek istiyorsun...!
Acı çekmeden karanlıklar ülkesinden yaşayamıyorsun..
İnsanlığını kaybediyorsun Erkekliğim '' hükümsüzdür'' deyip ağlıyorsun..
Gözlerinden yaş gelmiyor,kan damlatıyorsun ayak parmaklarına...
Saatler yelkovanı kovalarken gün doğuyor..
Sen dinleniyorsun '' Karanlıklar'' başlıyor işkence çekmeye..
O'na acıyorsun Kayalardan,uçurumlardan savuruyor bedenini...
Diri,diri gömüyor kendini..
Ateşe veriyor kendini yangın bile yanıyor ateşinden...!
Küllerini rüzgar savuruyor ucsuz bucaksız yerlere..
Ve gün batıyor işkence saati başlıyor....
Kayıt Tarihi : 30.10.2008 17:20:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!