Geldiklerinde,
Güneş soğuk
Elleri siyah
Sakalları kirli
homurtuları tuhaftı!
Düşman cirit atıyor Osmanlı dan beri
Kavğa ediyor bu toprak kendisiyle
Pir Sultan´lı,
Hınzır´paşalı
O Paşa ,
himmet ister
İstanbul’da okuyup hizmet edeyim der,
“Bozuk düzen içinde sağlam Çark olunmaz!”der Piri!
Ánlamaz Hızır
“Düzen bozukluğu, kötü yöneticilerle olur pirim,
Iyi yöneticilerle iyi düzen gelir!
Gün gelir HIZIR Validir,,
ve aman vermez Pirine!
“Hızır Paşa bizi berdar etmeden
Kapılar açılır ve o şaha gider”
Ceberruta isyan böyle başlar
ve o asi ruhlu bir Devrimcidir
ve o ölümü ölümden öncede öldürür!
Binlerce HIZIR dolmuş meydanlara,
HINZIR planlarıyla
Ellerinde Taş,
Dillerinde telaş;
„Değil sana,heykeline bile katlanmak
bize ar gelir, eeeyy KIZILBAŞ, Pir Sultan" derler..
Karanlık Cübbeler, Kara bulut olmuş,
çökmüşler meydana
Cahilde cesaret sığmaz kabına
Zulüm bile böyle zulüm görmedi
Orada Vicdan sanki yabancı bir misafirdi!
Canlar daha Semaha dönecekti!
Aşık, Hak meydanında bağdaş kurup
Duaz-ı İmam ve Deyişler söylüyecekti!
Seversen Aliyi degme yarama!
Dede Hü çeker,
"Erenler;
Elinize, Dilinize, Belinize sahip olun!
Bismişah Allah Allah!
Geldiğiniz yoldan,
Durduğunuz dardan,
çağırdığınız Pirden, Şefâat göresiniz.
Darlarınız, divanlarınız kabul,
Muratlarınız hasıl ola.
Canlar! Yolumuz, rıza yoludur.
Biz, sizi size
özünüzü Hakk’a teslim ettik!.
Hak’la, dar ve didar olasınız!
Aranızda darğın ve küskün olanlar,
üstünde kul hakkı olanlar,
bilerek veya bilmeyerek hata ve günah işlediyiseniz
hak meydanına çıkıp özünüzü dara çekiniz.
Yok ise “Allah Eyvallah” deyiniz!
Birbirinizden razı mısınız?...
Birbirlerinize haklarınızı helâl ediyor musunuz?...
Helal ediyorsanız “edeb erkân, sükutu lisan, mü’mine nişan”
35 Can, Hacı Bektaş Derğahına yüzünü döndü
Dara durdu Cemi ayinde helallaşarak!
Nur, Çereğanda Ateş içinde fitil oldu
Can Cana, Cemal Cemala pirim diyerek!
Özünü közde pişir
söz vardır söze düşer,
ses gelir gönüle düşer..
"Ya Allah, ya Muhammed, ya Ali"
Otel kapısında kalabalık
Tekbir ve sloğan atarak bağırıyor..
„Allahu Ekber,
Müslüman Türkiye, Müslüman Türkiye“!
Hasan; beyaz sakallı,
ön dişleri kavgada kırık
ve en çok o bağırıyor.
Tükürüğünü saça saça!
- Bunları yakacağan ki , sonu gelsin pisliklerin!!,
Birileri, tek sesli "Aziz Nesin içerde mi eeyy Cemaat?
Bez yokmu Bez?.. Yakalım Oteli baştan başa" diyor
Kalabalıkta ki Ömer Usta, iyi bir Maranğozdu,
kuru kütüğe şekil verdide,
bir kendine gücü yetmedi
şimdi ayar çekiyor meydana!
Hasan in yaninda ki Salih,
- Aziz Nesin içerde diyorlar ama belkide çıkıp gitmiştir!
Hasan heyecanla iki elini havaya kaldırdı,
- Yoookk yok, o gidemez bir yere!
Kaçmadan yakalım amk…
Gaz yokmu birinde yaa, Gaz???
Cemaat sabırsız!
Bir birinin Omuzlarına basa basa
üst katta ki pencereleri kırarak iceri girenler,
Koltuk Moltuk demeden, al aşağı ediyorlar Otelden!
Biri Perdeleri yoluyor
Bini Ana Avrat sövüyor!
Iki uzun sakallı, Cüppelerinin altında
Otel girişinde en öne Park eden arabaya yaklaştı..
Benzin dolu Bidonlarla.
Abdullah, bir yandan kendinden geçmiş milleti galayana getiriyor
- çık ulaaan yukarı 1. kata çııkk!!
- Bak bak , Ebübekir´i gördünmü Mustafa?
Polis Molis dinlemiyor maşallah!
Arabaya Benzin döktü Hüsamettin!
Başını salladı Vakit geldi dedi Abdullah!
Otelin Üst katından aşagıya eşya atanlara sinir oluyor!
- Ya öte beriyi aşağıya niye atıyorsunuz?
Yaksanıza orada Kafirlerle beraber!
Kaportaya Bidondan son damlada düştü!
Kin hala tek agızlı! Slogansa hep aynı!
“Müslüüman Türkiye, Müslüüman Türkiye“!
Araba, Ateş topuna döndü birden!
Allahın hikmeti sandı geridekiler!
Göz gördü
Göz kördü
Ateş düştü
Ateşin Dili havada
inince sakala
tek ses duyuldu şehirde!
“Müslüüman Türkiye, Allahu Eekber“!
Beyni aptalaşanlar, kendine saşkın!
- Allahım bu senin Ateşin,
benide içeriye al, benide!!
Abdullah;
- Bu Ateş, Cehennem Ateşi Ömer!
Kızılların yanacağı Ateştir bu!
Kimse, kendinde değildi,
Öfke, yayında gerildi
ölümün yol tarifcileri
ağız ağız höykürdü!
“Müslüüman Türkiye, Müslüüman Türkiye“
HINZIR´ın Torunlarıydı yine meydanlara dolan
Pir Sultan heykeline tükürüp ağzını silenler!
Eeeyy Zaman, senmiydin konuş
Yüz derecede yanarak ölen?
Duman durdu dağa bayıra
Meydana,
Sokağa
Mahalleden Şehire!
Havada kokun dolanır,
yanık etinle eeeyy Sivas!
Hınzır Paşa Tiyatrosunda
Kor kor kavrulan 35 Can
son Sahnede
son sözü, yani o tanıdık lafı,
tek bir ağızdan ölesiye bağırdılar!
"Analar, Babalar Kardeşler Yoldaşlar
Hiç bir Ülke yoktur ki,
kendi içinden bizim kadar hain yetiştirebilsin“!!!
Ve onlar uçup gittiler, sonsuzluğun ışıklı mekanlarına!!
Haydar MetinKayıt Tarihi : 16.7.2017 17:48:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!