Dur karanlık!
Gölgelerde salın, salkım saçak.
Ovalar gelsin başucuma.
Güneşin okşadığı dağlar, çitler, yaylalar…
Çiçek olup yürüsün hayallerime bahar.
Dur karanlık!
Bir ormanın uyanışıdır yüreğim.
Rüzgârına yürüdüğüm, okyanusunda yüzdüğüm.
Bir hikâye vardı yılların hatırına yıkanmış.
Uğulduyordu güle dokunan kanatları altında arıların.
Hiç kimsenin tutamadığı, rüzgâra baş kaldıran
Unut gitsin dedim, unut gitsin.
Onu da gömdüm zifiri çöküşüne saltanatların.
Dur karanlık!
Sızlamaz mı hiç yüreğin?
Kutsanmış dudaklarıyla acılı bir annenin,
Geciken zaman artıklarına, ıslak rüyalarına,
Ölümüne çarpışan yarasaların yaslı saplantılarına…
Vuruyorsun ağır bir kurşun misali sarsak sarsak.
Açılırken elleri yaşam yapraklarının
Ölen zaman mıdır, terk edilen kim?
Dur karanlık!
Tüm dünyayı dolaşıp,
Gir, çıplak bir tabutun görünmeyen ıslak nefesine.
Hüzünleri doldur, acıları hapset kesene.
Soğuk dağların eteğinde yüzerken güneşsiz balık
Nisan yağmuru bir şarkının notalarıyla,
Hala gülümsüyorsa, hala kırılmamışsa denizin yüzü,
Vursun yedi renkten sessizce umut camlarını aşarak.
İnsin selamlayarak masmavi bir karanfil.
Süreyya’nın gözlerinde sonsuzluğa yaslanarak
Dur karanlık!
Kıyılarında yakacağım gecelerimi.
Sonra bir kelebek olup, sana inat.
Kiraz çiçeklerine konacağım.
Bak, çoktan vurmuş mührünü ilkbahar.
Üstüne üstüne mor salkımlı leylakların
Çırpınışın yok yere.
Umut yolda, umutsuzluk terkisinde bir kuşun
Çünkü… Çünkü Güneş doğmak üzere
Kayıt Tarihi : 12.4.2006 11:20:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Suna Doğanay](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/04/12/karanlikla-bogusmalar.jpg)
TÜM YORUMLAR (28)