Karanlık ve aydınlık
Oldukça yakın oldukça uzak
Kimine karanlık, aydınlık
Kimine aydınlık, karanlık.
Yok farklılıkları anlamak
Önem verilen kendini anlatmak
..
Yalnızlık son deminde yaşanır ıssız gecelerde, belki süzülen gözyaşlarını kimseler görmez, hıçkırıkların karışır gider gecenin sessiz çığlıkları arasında.
Yürek yangınına eşlik eder ateş böcekleri, yanıp söner ''yalnız değilsin, sana eşlik eden ben varım'' dercesine.
Neden geceyi daha bir başka sever hüzünler?
Neden geceye en sadık, en vefalı dostum der sevdalı yürekler?
Gece de sever sevdalıyı, basar bağrına dinler derdini paylaşır yalnızlığını ve en önemlisi sır tutar, kimseye söylemez gamzelerine süzülen gözyaşlarını.
Hıçkırıklara boğularak anlattığın biçare aşkını, yürek yangınını.
Vefalıdır, ses çıkarmadan dinler basar seni karanlık bağrına. Derin bir nefes alır huzuru yaşarsın gecenin karanlık kollarında.
..
Herkes bir alemde ben ise başka
Karanlık ıssız dertli gecelerde
Beni, bu haller düşürdü aşka
Karanlık ıssız dertli gecelerde
Gözlerimden uyku gönlümden kan akar
Spil dağına halim dermansız bakar
..
Kalbimin kapıları karanlık
Durmadan sonbahar kelimeleri üretiyor sokaklar
karanlık kapılardan kalbim
kendi kelimelerini arıyor
Un ufak olmuş yapraklar
sararmış gönüllerimizin uzun çığlığı
..
DENİZİN DİBİNDE YANAN MANGAL MİSALİ Uzun bir aradan sonra dün gece yakaladım mutluluğu, 3 gün işe gitmeden ve hiç traş olmadan hatta oturduğum yerden kalkmadan seni düşündüm. ve cebimde kalan son paramla büfeden ucuz bir şarap 2 paket sigara iki mum aldım.. mumların birini senin birini de benim için yaktım karanlık odada karanlığa inat iki mum ışığı birde hayalin ve birde denizin dibinde yanan mangal misali yüreğim vardı.. bana yıkıldı dediler oysa ben zor olanı seçtim. sen varken hayalinle avunmak.? şimdi bu karanlık odada sadece ben ve hayalin. KİMİN GÜCÜ YETECEK BUNU BOZMAYA kimin gücü yetecek bu garip aşk hikayesini yazmaya. ben bunları yazarken belki de.. O seni hak etmeyen adamın kahvaltısını hazırlıyordun belki de aklının ucunda dahi değildim. BELKİDE BAKTIĞIN HER YERDEKİ BENDİM. dün ilk defa hayalin konuştu benimle kimselere anlatamayacağım kadar güzeldi. ve ben çok mutluydum. bunca zaman boşuna beklemişim seni. şimdi buldum kendimi.. o kadar bencilim ki seninle bile paylaşmam bu sevincimi. sende benim GİBİ yan gel DENİZİN DİBİNDEKİ MANGAL MİSALİ. bu bende kalacak kimse bilmeyecek bu masalı..
..
Bir rastlantı,
Zifiri karanlığa
Kara gözlükle baktım
Karanlıkta
Hiçbir şey görünmezken
Kara gözlükle görmeye başladım
..
Bugün karımla doğaya daldık
Ekinler arasın da,kangal topladık
Ülkemin tarlaları,yemyeşil ama
Bazılarının niyeti,neden karanlık
Toprakla seviştik,burcu burcu kokladık
Kepenek li çobana,kaval çaldırdık
..
Kurduğun tuzaklar başına döne
Ağlattığın yetti zalim karanlık
Dumanın tütmeye, ocağın söne
Sabrım neyim bitti zalim karanlık
Yakama yapıştı yabanilerin
Şeytana ezelden kul canilerin
..
Sana bir şiir yazdım içine sevgi kattım
Hüzünleri topladım aldım kenara attım
Gece gelip çatınca seni düşünüp yattım
Karanlık gecelerim gündüz oldu sevdiğim
Sabahları seninle başlarım hep günüme
Senden sonra bakmadım dönüpte ben dünüme
..
Ağlıyordu geçmiş, gün geçtikçe imkansızlıklara yol alıyordu sükunetim.
Biriktirilen boşlukların vasıfları vardı artık, üzerinize çamur gibi yağıyordu. Kuyuların üzerimize boşalttığı piçlerin soluklarını işitebilecek kadar uzaktım hayata. Unutuyordum sen olan ne varsa, taktığım onlarca kadın boşalırcasına seni bana getiriyordu. Kimlere baksam bir ağız birer burun sen gibi oluşumlar gecelere davetiye çıkarıyorlardı.
Herbirinin ayaklarına kapanıyordum, sırf sen olasın. Birçok kez aşağılanıp yediğim küfürler biraz daha güçlü kılıyordu ne varsa.. Bunca güç arasında azalıyordum, kimsenin anlamaya bile tenezzül edemediği ağrılı sancılı sana gebe kaldığım günleri. Gecelerimi kapatmışlığımda oluyordu, sırf düşüncelerimiz rahat etsin, geceye özel ayak topukları ıslanmasın diye. Bağırışmalarım oluyor duvarlarla, esir düştüğüm karanlık gecelerim belki aydınlığa kavuşması için çabaladığım gündüzlerim var. Benim dünyam güzel, diyorum ya sana. Benim dünyam güzel, kafası öyle güzel ki karanlık görüyor gözlerim artık.
..
Hayatınız çok mu karanlık? Yorucu, sıkıcı, hüzünlü, boş ve acı verici. Durmadan beyninizin içini kemiren sorular. Bıkmadan yorulmadan sizi kovalayan hayat hırsızları. Kim mi onlar? Dertler. Kim mi onlar? Acılar. Ne mi çalıyorlar sizden? Ömrünüzü. Tam kurtuldum derken yine paçanızdan tutup aşağıya çekiliyorsunuz. Karanlığa. Dibe. En dibe. İnsan hiç karanlıkta boğulur mu? Boğuluyor işte. Nefes almakta güçlük çekiyorsunuz. Kalbiniz ağrıyor değil mi? Şimdi “O”nu düşünün. “O” dediğimde her birinizin aklına başkası geldi. Kiminin annesi, kiminin babası, kiminin kardeşi, arkadaşı, can dostu, sevgilisi, kimininse kaybettiği “O” kişi. Başrol farklı, oyun aynı. “O”nu düşününce birden düşünceleriniz değişti mi? Karanlığın içinden süzülen bir ışık parçası gibi çıktı karşınıza. Karanlık bir yolun sonundaki çıkışı gösteren ışık gibi. Sizi çıkardı o dipsiz kuyudan.Ciğerlerinize dolan o oksijenle değil de, “O”nunla kendinize geldiniz. Belki nefret ediyorsunuz ama bir o kadar da özlüyorsunuz değil mi? Buna ister inanın isterseniz de inanmayın, ama siz “O”nun hayaliyle yanarken, o başkalarının yüreğinde serinliyor.
..
Kaybolan gecenin arkasında kalan asırlık sır
Güneşi bekleyen semanın altında yırtık hasır
Ne ses gelir o bekleyişte semadan ne bir nefes
Karanlık içinde karanlık yine kendine yansır
..
kim anladı halimizden,nere gitti insanlık..
hamuduyla götürmüş,yazık vallahi yazık,
garibanın yüzünü güldürecek birşey yok;
herkese doğan güneş,bize neden karanlık.
her sabah’ın seherinde düşüyoruz yollara..
ne ekmeğe alıştık,ne süse, ne saltanata,
..
Gün gelir maziyi anarsam eğer,
Sevginin güzeli,tüm ömre değer,
Yıllarım durmadan geçiyor meğer,
Karanlık gecenin yıldızı olsan.
Dertler bir değil,bin olsa bile,
Kaderin cilvesi,nasıl bir çile,
..
karanlık,
farların ucunda
yırtılarak bölünüyor...
karanlık,
yolların ardında
yol aldıkça koyulaşıyordu...
..
Elbet hep yokuş olmaz, biz de çıkarız düze,
En karanlık geceler bile gebe gündüze...
Tan yeri en karanlık zamanda ağarırmış,
Yakında dönüşecek yolda engebe düze! ..
..
DEVRİM PAS GEÇTİ
Şu geri kalmış ülkeler değişti
Çağın karanlık dibine gömüldük
Bilimin çağında gençler gelişti
Çağın karanlık dibine gömüldük
..
Ağlıyordu geçmiş, gün geçtikçe imkansızlıklara yol alıyordu sükunetim.
Biriktirilen boşlukların vasıfları vardı artık, üzerinize çamur gibi yağıyordu. Unutuyordum sen olan ne varsa, taktığım onlarca kadın boşalırcasına seni bana getiriyordu. Kimlere baksam bir ağız birer burun sen gibi oluşumlar gecelere davetiye çıkarıyorlardı.
Herbirinin ayaklarına kapanıyordum, sırf sen olasın. Birçok kez aşağılanıp yediğim küfürler biraz daha güçlü kılıyordu ne varsa.. Bunca güç arasında azalıyordum, kimsenin anlamaya bile tenezzül edemediği ağrılı sancılı sana gebe kaldığım günleri. Gecelerimi kapatmışlığımda oluyordu, sırf düşüncelerimiz rahat etsin, geceye özel ayak topukları ıslanmasın diye. Bağırışmalarım oluyor duvarlarla, esir düştüğüm karanlık gecelerim belki aydınlığa kavuşması için çabaladığım gündüzlerim var. Benim dünyam güzel, diyorum ya sana. Benim dünyam güzel, kafası öyle güzel ki karanlık görüyor gözlerim artık..
..
Arıyorum şimdi seni arıyor
Çekilmiyor inan, sensiz bu hayat
Özlemimden artık içim kanıyor
Karanlık gecede, bitmez bu hayat
Nasıl bir sevdaymış, tükenmez yitmez
Ruhumdaki ateş, terkedip gitmez
..
Gölgesi kapkara düşer sırtıma
Bir ay doğar sil baştan
Gözleri ışıldar gecenin
Dokunur esintisi bağrıma
Suratıma karanlık
Ay tutulur
Aya bakan yüzüm karanlık...
..