KARANLIK ŞİİRLERİ

KARANLIK ŞİİRLERİ

Simay Erdeğer

Karanlık gecelerde
Göremezsin yıldızı
Ama bilirsen gündüzü
Kalbinde kalmaz sızı
Aşk karanlık bir gce
Ölümüne sevgi
Çözülmeyen bilmece
..

Devamını Oku
Filiz Arifoska

Ben seni siyah gecelerde sevdim
Yalnızlığın en derin acısıyla
Umutsuzluğun en dipteki siyahıyla
Seni yalnız ve siyah gecelerde sevdim.......... Filiz Arifoska

Ela gözlerine baktığım zaman senin o an
İçimde fırtına esiyor okyanuslar gibi
..

Devamını Oku
Yeşim Anar

Karanlık gecene de razıydım Tanrım
Olmasa gökyüzünde zalim dolunay
Hatırlatmasa bana onsuzluğumu
Eksikliğimi yüzüme vurmasa

Şimdi ben hergece sana ağlarım
Sönerdi yıldızlar hüznümü duysa
..

Devamını Oku
Ahmet Kestek

Karanlık sokaktaki caddeye yapışmış simsiyah, katran misali gözlerin. bir okadarda ışık vurduğunda karanlığımın içinde güneş gibi parlayan gözlerin vardı gözbebeğimin derinliklerinde.
..

Devamını Oku
Hüseyin Evcil

Bugün de batıyor güneş, yeniden doğmak için. Çatılarda bıraktığı; kızıl bir kül. Bakıp kalıyorum ışıkların çekilmesine, soyulmuşa dönüyorum. Dünya denilen zavallı varlık; karanlık kuyunun duygusuz böceği gibi... Anlatmaz hiç, uyarmaz. Neleri taşımış sırtında, parçalayıp yok etmiş sonunda. Ağlayanı, güleni, seveni, sevmeyeni. Bir kaç mevsim için, kimler gelmiş, kimler geçememiş? Bir yudum çay boğazıma dizilen, zehirli ot oluverdi. Anladıklarım acıtıyor. Dilim dilim yüreğim. Düz yollarda çivileniyorum, dumana dönüşüp dağılmadan. Yıkılıp ezilen, ezilip dirilen gençliğim; gerçekten çözebilir mi zamanın nereden çıktığını, nereye aktığını? Soğuk - karanlık karışımı, omuzlarıma saygısızca yapışan. Özürlü saatler, yine yalnızlığımı kamçılayan. Kaçıncı kez ölüyorum buralarda? O ışıklı ellerin hangi bulutun arkasında, hangi yol beni senden ayıran? Yangını durmuyor sensizliğimin. Ne mektup, ne telefon. Ne sert içki, ne de mavi deniz. Kurtaramaz beni, kurtaramaz bilirsin. Ancak senin ellerin. O eller varken güneş çıkmasın isterse. Uykunu da bilirim, korkunu da. İçinden sıyrılıp çarkların üzerine kim oturabilmiş ki? Hiç kimse. Daha, ne hoş, ne çirkin yaratıklar sürünecek bu yollarda, ne güneşler batıracaklar... Belki bensiz ağlayacaksın, yalnız başına. Öykülerin giriş cümlesi gibi, bir varmış bir yokmuş... Artık hiç uyumamalısın, yarınlar keskin geliyor. Azgın ejderhaların ortasında yiyeceksin akşam yemeklerini. Durdurmak için çok geç, umutsuzluğun zehirli dev örümceklerini. Onlar; ufkuna yağmur gibi dökülüp gökleri ağlatacaklar. Bu arada, eski duvarlar, kararmış durgun sular yürürlerse; kork çıkacak fırtınadan, ortalığı süpürür. Sanırım kalemim bitecek, bitsin, parmaklarım yazabilir. Kuşlar uçuyor akşamın saydam sayfasında. Ben yürüyemedim bile, oturdum kaldım. Uzak bekleyişler kentin ucunda. Geleneksel sözcükler giysilerin ceplerinde. Beslenecek saf sevgilerin yiyecekleri çöp tenekelerinde. Dolu bardaklar yarım damla için sabırsız. Elimde değil, ağlıyorum yorgun gözlerimi düşünmeden. Dört yanım kuru toprak, yumuşak kaya, çürük gemi. Arayan, soran yok senden başka.
Kulağımda ince bir ses. Bu akşamın en güzel sesi duyduğum. Dönüp bakıyorum. Ağlama ’diyen biri...
Çayımı rahat içebilirim.
..

Devamını Oku
Osman Yılmaz 3

Ölüm esrarengiz dünyaya ani bir bakış; ölüm yalana veda gerçeğe haykırış...! Ölüm sessiz ve sakin bir çığlık; ölüm gece gibi karanlık gündüz gibi ışık..!
..

Devamını Oku
Ali Ekber Durmuşoğlu

Tek kişi üzerine kurdum ben koca dünyayı,
Sabah doğan güneşim de oydu benim,
Gece gökyüzündeki ayımda,yıldızım da.
Mesafeye aldanmadım hiç hep sevdim.

Sabah ayazında öyle bir ısıtıyordu ki bedenimi,
Gecenin en karanlık saatlerinde ise aydınlatıyordu yüreğimi.
..

Devamını Oku
Zehra Okur

SOKAKLAR
Bu sokaklar sesiz ve karanlık.
Elimden tutsana anne.
Sensiz gecelerim hüsran.
Yanıma gelsene anne.
Üşüyorum üstümü ört sene.
Korkuyorum beni parçalarlar.
..

Devamını Oku
Deniz

Acımasızlık ve hüzün yüreğimize çöreklenmiş baykuş gibi öreni beklemekte. Karanlığın ortasında beklerken hayatın acımasızlığını önüne çıkan yaşam merdivenine bakarsın.

Ve sen o merdivenin nereye ulaşmadığını bilerek tırmanmaya devam edersin ellerinde azalmış umutlarınla, yol uzun, yolun sonu karanlıktır. Beklersin yanacak bir şuleyi sana yol göstermesi için aralanacak bir kapı, belki de seni umutsuzluklarından alıp götürecektir yalnızlık çukurlarına düşmemek için sarılırsın en yakınındaki dallara kopamamaları için dua edersin bitmesin diye karanlık geceye gün geçmesin diye. ama içindeki karanlık seni biraz daha kendine çeker çabaladıkça daha çok gömülürsün çevrendekiler teselli etmiyordur seni boşalmış bir yüreğin yalnızlığında sadece nefes alıyorsundur

Gitmeler sana kalmıştır artık uzanacak bir el beklersin içindeki boşluğa ama beklenen gelmez yalancı sevdalarla avunmak istemezsin koşarak geldiğin umut rıhtımlarında sallanacak ne mendil nede bir selam kalmıştır yalnızlığın seni boğuyordur. Alaca karanlık sevdalarına gömülürsün…

Güneş artık bulutların ardına iyice saklanmıştır ve sen hala baharı beklemektesindir. Çiçeklerin son yapraklarıdır yüreğinden toprağa düşen. Uykuları unutmuşsundur, sarıldığın yastığın ve yorganının nefesi seni terk etmiştir. Gözünden damlayan son yalnızlık damlası yanağında yol alırken neye ve niçin ağladığını bilmezsin. Elinin tersiyle silerken yaşlarını kapatırsın gözlerini ölümle yaşam arasındaki boşluğa. Ağlamak unutulmuş bir olgu, gülmek ise mecnunların dudağına yakışır…
..

Devamını Oku
Seçil Karagöz

Karanlıktan gelen,
Karanlıkta doğan,
Karanlıkta yaşayan,
Karanlıkta soluyan,

Karanlığı seven,
Karanlıkta gezen,
..

Devamını Oku
Ozan Efe

sarıyordu zaman
yaşlı gözleri inci gibi
ayışığında damlıyor
içgüdülerden fırlıyor
karanlık düşüncelerle

aya tuttum yüzümü
..

Devamını Oku
Hazan Muhsine Sancar

Karanlık bir gece aklımda sen
Nasıl özledim seni bir bilsen
Rüyamda bile gelişini görsem
Gerçek sanıp sana koşuyorum

Karanlık bir gecezindan uykusuz
Gözlerimi kapatınca hep sen buğusuz
..

Devamını Oku
Ali Cemal Ağırman

ANILAR
Dikkat kımıldamayın zevceler
________________ çekiyorum


Anılarımız ah anılar
Kabuslarla, geçen anılar
..

Devamını Oku
Turgut Uzdu

Kızıllığın ardından saatler saatleri vurur
Beklenirken beklenen, kalpler durur
Çok garip bir ikilem yaşanır
Beklenen gelmeyince bütün akşamlar
Karanlık olur.
Kulaklar ses duymak ister
Uyku, beklenenin dizinde uyur
..

Devamını Oku
Abdülkerim Kasım Baltacı

Gün batıyor dağların arkasından
Birazdan karanlık başlayacak
Yine sensiz yine sessiz bir gece
Derdimi kimse paylaşmayacak.

Anlatamam,anlatmaya gücüm yok
Dilimde kör düğüm olur heceler
..

Devamını Oku
Turgay Kantürk

I.
Saat dursa da akar zaman. Görmenin tek yolu vardır; kötülüğe yakın durmak. Bu, kötülüğün gerçeğini değiştirmez, onun yaratacağı sonuçlara ve ona karşı yürütülecek savaşlara engel oluşturmaz. Kötülüğün rengi koyudur. Karanlık; karanlık, karanlık, karanlık, karanlık, karanlık, karanlık, karanlık, karanlık, karanlık, karanlık, karanlık, karanlık, karanlık ve karanlık! Sürekliliğin ve yaşamsal olanın nefes aldığı yer. Yani ışığı belirlemeye yarayan, karşı gerçek. Karanlığın içinde yaratılan, üretilen (ve yaşanan) her şey aydınlık bir çağrıdır.
Ve böyle bilinmelidir!.

2.
Saat dursa da akar zaman. Tüm gerçek şeyÕler karanlıktan aydınlığa bir yolculuktur. Karanlık habercisi değildir kötülüğün (hele yaratıcılar hiç değil). Kötüye tutulan ışık, kendinden önce kötüyü, kötülüğü aydınlatır. (Yalnızca kendini aydınlatan iyilikten kuşku duymak gerekir; gerçek kötülük o aydınlıkta gizli.) Hepimiz için ve her zaman! Zamanın azarladığı bu çocuklar, gördüğü düşleri bile hayra yorarlar. Aydınlık düş olmadığını anımsa! Bu karanlık dehlizden geçmek gerek. Geçmek gerek başkalarının hayatlarından ve tüketmek gerek hiçkimseyi...
Herkes hiçkimse aslında.
..

Devamını Oku
Tunç Kuyucu

Vakit öğle vakti,güneş tam tepede
Koparılmış anılarım birikmiş köşede
Atmışken umutlarımı masmavi düşlere
Sevgi dolu dünyama,gün ortasında karanlık

Saatler mi geçmedi yoksa ben mi bunadım
Neden aptal aptal bakar oldu sıfatım
..

Devamını Oku
Filiz Bedük

(Cemil Meriç hakkında bir şeyler yazmaya yeltenmek bile benim için bir büyük ukalalık, bunu biliyorum ancak, duygularımı söyleyecek kadar cesurum her zaman, tıpkı onun gibi. Bir damla, okyanus hakkında ne anlatabilirse ben de o kadar anlatacağım onu…)

Ben kendimi arıyordum Hint’in göklerinde, sesinde, şiirinde... Kendimi aradığım o yerde “Bir Dünyanın Eşiğinde” buldum onu (o mu beni buldu?) . Gözlerimiz benziyordu, dilimiz de… bir damla, okyanusa ne kadar benzerse...

Meriç’le geç mi karşılaştım? Bence hayır. Her şeyin bir zamanı var. O zaman henüz gelmişti. Daha önce de yaşamın bir köşesinde onu görmüştüm ama görmezlikten geldim… Onu dinleyemezdim. Bir sürü kuru gürültüyle doluydu çevrem. Dinlemiyor ama duyuyor, hissediyordum derinlerden seslenen bu adamı. Derinlerden… okyanusun derininden, göğün ve yerin derininden kopup gelen çığlığı hissediyordum.

Aynı denizin içinde yüzüyorduk sanki. Ben henüz karadan uzaklaşmış, bir türlü geri dönemeyen, akıntıya kapılmış bir potkal gibiydim. O ise, kendini okyanusun ortasında en derine prangalamıştı. Onu duyuyorum... Denizin diliyle konuşmak denebilir buna, tıpkı balinalar gibi titreşimlerle konuşmak.
..

Devamını Oku
Ulya Erkman

Gezerken mes'ut ask dolu sevgi dolu
Rengarenk ciceklerle ortulu bir bahcede
Birden dustum gormedim onumde ki derin cukuru
Zedelendi gururum yaralanmistim hemen de
Kim oksayacak zedelenen gururumu?
Yaralarim oyle derin bir de sizi var yuregimde
Cikmak istiyorum yenmek istiyorum bu cukuru
..

Devamını Oku
Mehmet Taşkın

Bir çareyim karanlık duvarlarda
Kalbimin karanlık kıyılarında
Ararken aşkı sabırsızlık yaptım
Anladım kader alın yazım

Şimdi iyiyim, kafam güzel
Seni düşünmeden hayat bana özel
..

Devamını Oku