Dışarı rüzgar ve karanlık
Bana ne ki
Odamda soğuk karanlık hem de yalnızım
Gözlerimi açsam da aynı yumsam da
Ama elimi bir uzatsam düğmeye
Bir dokunuversem her yer aydınlanacak
..
Ölüm dediğin karanlık bir evde 2 gece baykuşu gibi bekler seni
Bugün varsındır yarın yok olacaksındır
Ölüm dediğin karanlık bir evde 2 gündüz lambası gibi yanar
Bugün yarını yaşarsın yarında bugünü.
Heyhat zaman geçti laleler dindi
Baykular ayı inlerine girdi
..
Güneşin hışmından kaçan gece
Yine de siner yüzü karaların fikirlerine
Onların ki en sevgili dilekleridir, kararması aydınlığın
Dokunmayın!
Karanlık bulaşmasın ellerinize
..
Gecenin karanlık gözyaşları gibiyim,
Rengimin arkasına saklanmışım,
Bekliyorum
Meğer ürkek bir kediden farksızmışım.
Gecenin karanlık gözyaşları gibiyim,
Korkak diyorlar,korkağım işte ne yapayım?
..
Hazırla mezarcı tabutumu,
Sabahlar kararıyor karanlık karanlık üstüne,
Her gün aynı şey sabah oluyor akşam oluyor,
Vaktim doluyor mezarcı hazırla tabutumu,
Bir yolculuk gözüküyor bilinmez bir yere doğru.
(08.09.98)
..
Yürümedi ayaklarım sessiz kaldım,
Karanlık sokağında ışıksız kaldım,
Pencerenin karanlık köşesinde gözlerin vardı,
Bakamadı gözlerim yüreksiz kaldım.
..
Gecenin karanlığında yudumlarken kahvemi,
Yapayalnızım...
Karanlık ürkütücü,
Karanlık zindan,
Karanlık yalnızlık...
Herkes gecenin karanlığında kendini uyumakta bulurken,
Ben yalnızlığımı buluyorum gecelerde.
..
Zaman Karanlık
Zaman karanlık
Asır karanlık
Eylül gibi
Soldurmuş gülleri...
Gönülleri dilleri
..
Yoklugunun ilk sabahındayız şimdi
Yuvamız sensız yuvamız karanlık ve hüzünlü
Sankı hic gün dogmamıs üzerimize
Yuvamız sensiz yuvamız karanlık şimdi
Yüregimiz suskun
Yüregimiz çaresiz aglıyor
Sensızlıgın ilk sabahındayız simdi
Senden gerıye hasret ve anılar kalıyor
Yumamız sensız yuvamız karanlık ve hüzünlü simdi
Sevgılı kızımız bir bosluk var yüregımızde simdi
Adnan ŞENTÜRK
..
Ay doğmuş karanlık geceye.
Lakin aydınlanmaz, lakin yine karanlık.
Tanrı bile unutmuş seni.
Islak bir teselli olsun istersin.
Nasıl olursa olsun diyorsun.
..
Bari bir şey söyle gözyaşlarıma yakışan. Bari bir şey söyle ağladığıma değen. Yalandan öte gerçeğin kavurduğu bir çöl gibi olsun. Hiç kumdan saraylar dikme önüme ben seni bırakıp gideceğim koşar adımlarla. Boşuna engeller çıkarma önüme. Altından ırmaklar akan köşkler dikme önüme. Ben gerçeğin alev alev olduğu cehenneme gideceğim. Bütün yollarım beni kendi cehennemime götürmekte. Yoldaş olmayı isteme benden. Ben ateşler içinde, cehennemin en mutlu yerinde sensiz olacağım. Seninle bir damla bile su içmeyeceğim. Senin için coşkun nehirlere döndürdüğüm damarlarımı, cehennemdeki alev hüzmelerine asacağım.
Ben bundan sonra yalancı baharlara, sahte yüzlere aldanmayacağım. Yalnızlığım cehennemim olsa da, senin ateşime su taşımana izin vermeyeceğim. Oysa hatırlar mısın, seni arayıp bulmuştum yalnızlığımın en karanlık yerinde. Sen o karanlık yerimin yollarına parke döşemiştin, tüm kaldırımlarımı aydınlatmıştın. Kendimi dünyanın en güzel yamacında kurulmuş bir semt sanmıştım. Sonra bana öyle sarsıntılar yaşatmıştın ki, taş taş üstüne bırakmamıştın. Bir darağacı bırakmıştın geride. Kendimi suçlu hissetmemi sağlayıp bana ölümü hak görmüştün sonra. Ben de bunca yıldır boynuma bağladığın iple önce beni bir köpek gibi dolaştırdıktan sonra şimdi de o iple kendimi asmamı mı istemektesen diye sormuştum. Sen ise yüzüme bir aptalmışım gibi gülmüştün. Bilmediğin bir şey vardı oysa. O ipe ben senin kirli çamaşırlarını asmıştım. Sen ise bunu hiç görememiştin. Şimdi gelip bana aşka devam edelim demektesin. Yine bana ip uzatıp bak bu ip aşkın sırat köprüsüdür, bu ipten geçmen için bu ipi boynuna takman lazım. yoksa düşersin cehenneme demiştin. Ben de aşkın ince çizgileri olan o ipten sırat köprüsünü suratına çarpmıştım. Sonra balıklama cehenneme atlamıştım. Şimdi cehennemin en mutlu yerindeyim. Çünkü senin olmadığın bir yerdeyim. Senin yalanlarının olduğu cennette olmaktansa, gerçeğin kavurduğu bir azabı tercih etmekteyim. Daha sonra inancımı yeniden sorgulamıştım. Demiştim ki nerede olursam olayım, gelir aşk beni bulur. Ateşler içinde yatsam da, acılara gark olsam da gelir beni aşk bulur demiştim. Eğer şansım varsa tabi deyip inancımı teyit etmiştim.
..
üç metrelik kabir
aleme sığmayan ınsanı içine alan kabir
dunyaya sahıp olma hırsıyla doymanan insan
sonun üç metrelik kabir
istesende istemesende sana cok bile
ac gözüne bir avuc toprak
doysanda doymasanda yerin ora
..
Sen mavi güneştin gönlüme vuran,
İçimde bahara neşeler saçan.
Şimdi bir yıldızsın göklerden kayan,
Karanlık göklerde kaybolan yıldız.
Uzansam tutamaz olmuştum seni,
Sen mavi güneştin yakmıştın beni.
..
Karanlık yine her yer.
Söylenmiyenler içine biriktirenler.
Ve karanlık gözükmeyen bir dünya inşa edenler.
İşte bunlar sevgisini ifade edemeyenler.
..
18.07.2012... YER: YAZILI KANYON... Ailece Yazılıkanyonu görmeye gittik. M.Önceki medeniyetlerin o ışıltılı bırakıtlarını izlerken içim buruldu. Kayaya emek verilerek gelecek kuşaklara bırakılan yazılara bakarken, karanlık çağın insanı gibi hissettim kendimi! O aydınlık çağın insanı, geleceğe öğüt niteliğinde kaya üzerine yazılar yazmıştı. Çağımızın karanlık elleri üç kuruş için kayadaki yazının tam orta bölümünü parçalayarak koparıp almış! O vahşeti gördüğüm zaman bu çağın insanı olmaktan utandım! Bu yazdığım yazıyı okuyan birileri "Ne var yani, sonuçta bir kaya! " diyebilirler! İnanın öyle değil... Düşlerimin yönlendirerek beni çektiği bu yeri görünce içimdeki coşkuyu, istenci anlatamam. Tanrının cömert davrandığı bu yeri gezerken, geçmiş medeniyetlerin ayak seslerini duymamak imkansızdı. Yeşilin öbek öbek değişim gösterdiği, çağlayanlar yaparak akan o pırıl pırıl camgöbeği rengindeki su, sanki" beni hak ediyormusunuz? " diye haykırıyorlardı! Kana kana ana kaynağından içtiğimiz, bedenimizi serinletmek için bizi koynuna alan su, beynimizdeki karanlıkları temizleyebilir mi acaba? Bence o sudan avuçlar dolusu su içmeden önce bir avuç ahlak içebilseydik
Mehmet Getizmen
..
ASR-I KELAM
Kalabalıklara yakışmayan yalnızlığımla geceye dem vuruyorum.
Küçücük yüreğimdeki büyük umutların sessizliğini duyurmadan harf harf, hece hece eksiltiyorum tüm çoğul yanlarımı...Sevabımı yağmur tanelerinin berraklığıyla temize çekerken, aynadaki suretinin yansımasını dokunduruyorum el değmemiş günahlarımın ellerine.
..
Akşam oldu gündüz bitti.
Herkes hep evine gitti.
Gürültü patırtı dindi.
Şu karanlık gecelerde.
Bende o evime vardım.
Düşündüm mevlamı andım.
..
Karanlık mı deniz, deniz mi karanlıktır,
Denizin üzerine karanlık çöktüğü zaman...
Biz mi aşkta, aşk mı bizde saklıdır;
Gönlümün bizi kağıda döktüğü zaman...
..
karanlık çağlardan birinde
her hangi birinde, öylesine
bir buzul mağarasında en uzakta dipte
gürültülü bir sessizliğe sıyrılmış
bir adam
ya da kadın…
..
Güneş uyurken Aydınlık, gitmeye hazırlanıyordu.
Oysa ki Aydınlık, nasıl da içine işlemişti Karanlığın.
İkisi de aynı düşünüyordu ne var ki,
Sadece ihmal etmişlerdi birbirlerini.
Oysa ki Karanlık, Aydınlıkta yok olmaya razıydı.
Aydınlık, parlaklığını feda edemedi.
Karanlık kızdı ona.
..