KARANLIK ŞİİRLERİ

KARANLIK ŞİİRLERİ

Özcan Arslan

akşamlar karanlıkmı sence,
benim karanlığım karanlıktan önce
her akşamı sen karanlık bil
gerçek karanlığı bilmedikçe

oysa karanlık nedir biraz ışık
yoksunluğu, adımların kısalığımı
..

Devamını Oku
Hüseyin Avdic

Karanlık İşler Yaparsan

Mahşer günü yüzün ak olur, ak işler işlersen.
Yüzün kara olacak, karanlık işler yaparsan.

Berlin, 21 Eylül 2012.
..

Devamını Oku
Su Eda Gümüş

Bembeyaz bir tuvaldin gönlüme asıp ta adını yazıp, yüzünü boyadığım.Bir karakalemin attığı çiziklerden ibaretken, gözlerinden akıp gelen ışık, göz yaşlarımla rengarenk bir gökkuşağı açmıştı içimde. Ona bandırıp fırçamı, bir dünya çizdim sana. Bir tablodan ibaret değildi. Bir filmin kareleri gibi her gün en güzel renkler can buldu suretinle, düşlerimi süsledin. Sol yanına yerleşip bir düşe hayat veriyordu yüreğim. Gözlerinin ışığı silmişti, yüreğimden taşınmıştı tüm karanlıklar. Oturup beyaz bulutlara bizi izlerdim. Rüyalar bile bu kadar güzel olamazdı. Tüm romanlarda, tüm filmlerde tüm acılara, aksiliklere ve 3.kişilere rağmen son; mutluluk yazardı. Başka bir sonda zaten güzel yüreklere yakıştırılamaz, kader iyilerden yana olmaz mıydı. Düşlerin pırıl pırıl yaşayan renkleri gözümü kamaştırmıştı, başka şeyler düşleyemiyordu yüreğim. Fırçam uzakken kötü olan her şeyden, ihanetini beklemiyordu kalbim. Hazırlıksız yakalandığım bir tufandı bu. Bir çift sözün soğukluğu eritti bulutları, artık ateşlere katığım. O kadar keskin ki sözlerin, tam ortasından yırttın düşler perdesini. Makinist filmi oynatmaya devam etse ne yazar artık, karanlık yutar ne varsa ona dokunan, ışığı yansıtmayı bilmez ki. Şimdi yırtık düşler perdesinde ihanetinin karanlık yüzü çizili.
..

Devamını Oku
Mustafa Yılmaz İsmailoğlu

KARANLIK GECELER

Karanlık geceler günümüzü kararttı günlerce
Yıllarca karanlık oldu bütün boş gecelerim,
Benim için dönüyordu merkezim seyyarece
Dilim zor döner ismimi sorsalar hecelerim.

..

Devamını Oku
Müslim Avcıoğlu

Karanlık bastığında
Esrar sarar her yeri
Yalnızlıkla birleşen,
Beden emer, kederi..

Karanlık bir ürperti
Karamsarlık anıdır.
..

Devamını Oku
Sedat Hünker

Türlü, türlü kul gezer oldu sokaklarında.
Karanlık çökünce bu şehirden korkuyorum.
Hem kaza hem bela hem kavgası çokca oldu.
Karanlık çökünce bu şehirden korkuyorum.

Her gün bir çok iş yeri evler soyulan oldu.
Günü gecesi isyan olaylar ile doldu.
..

Devamını Oku
Gülay Bulut

Koyu Karanlık

Ne koyu bir karanlık yansıyor onun mum ışıklarından,
belleksiz hatıralarından, ürktüm,
Rüyalar,
rüyalar, ya da uyanıkken görülen düşler gibi koyu karanlık, hiçlik,
acı bile değil,
..

Devamını Oku
Osman Demircan

Ölümüm intihar süsü verilmiş bir ölüm olacak. Fakat sen bunu asla bilemeyeceksin.İki üniversite de bitirsen bilemeyeceksin.Çünkü okuduğun kitapların sayfalarının arasında kurumuş bir karanfili asla göremeyeceksin. Bir bardağın son damlasının, göz pınarları kuruyan bir toprağın kıpkırmızı bir karanfilinden damlayan arta kalmış çiy olduğunu düşünemeyeceksin. Sen dudaklarını buruşturup şarıl şarıl akan derelere koşacaksın. Benimse acılara boğulduğumu göremeyeceksin.Ya da sararıp solduğumu ve öldüğümü öğrenemeyeceksin.
Ne yazık ben sonları yaşarken sen hep başlangıçları yaşayacaksın.Sen nasılsa yağmurlar var diyeceksin. Nasılsa bahtıma bir damla düşer diyerek senin için döktüğüm gözyaşlarımı hiç
hissedemeyeceksin. Ne yazık aşkla sırılsıklam olsan da sonrasında eriyip gideceksin.
Ölümüm intihar süsü verilmiş bir ölüm olacak. Çünkü ben hep acemice yaşayacağım. Bir kazanın ardından gazete kağıtlarına sarılmış cesedimin herkes önce yüzüne bakacak. Gözlerim intihar mavisi renginde olacak. Kaşlarım bir kemanın yayları gibi gerdin olacak. Ne yazık ki sana şarkılar söyleyemeyeceğim. Ve yüreğim donmuş bir buz kütlesi gibi yerinde duracak. Ellerim son çırpışlarımın ardından meleklere karanfiller dağıtmış olacak. Ve ben sokak lambalarını söndüre söndüre karanlık bir yola sapacağım.
Sen gülüp eğlensen de ben arkamda bıraktığım cennete hiç bakmayacağım.Gök kütlesinin altında bir insan olmanın ağırlığıyla ezilirken hızla yeryüzünde kaynayan bir kazanın içine kurumuş bir yaprak gibi düşeceğim. Düşerken Tanrı’nın gözlerini ateşin içinde göreceğim.
Kasvet, elem ve karanlık dolu bir acıya dönüşeceğim. Tanrı beni affeder mi affetmez mi bilmem ama ben seni asla bağışlamayacağım.
Tanrı balçıktan insanı yarattı da sonra yansın pişsin bir şekle girsin diye içine yürek yangınını koydu ya. Gönlüne ateş düşmemiş insanı çamur, balçık saydı ya. Bu yüzden Adem’i balçıktan yarattıktan sonra bir surete girsin yansın, pişsin, olgunlaşsın ve adam olsun diye Havva’yı yarattı ya. Bu yüzden yüreğine ateş düşmeyenin özü çamur kalır ve insan olma şerefine ulaşamaz ya. Sen de bembeyaz duygularımın içine bir leke gibi düştün. Ben işte bu yüzden sırf bu yüzden şimdi cehennemlerdeyim. Fakat sen bunu asla bilemeyeceksin. Beni arayanlar aslında hep başka adresler peşindeydiler. Benim karanlık bir odada karanfilleri suladığımı hiç bilmediler.Geldiler kapıma hep güllerden çelenkleri koyuverdiler.Oysa ben gülleri hiç sevmem ki. Neden hayatım boyunca kapımı böyleler çalar ki. Neden yanlıştan hiç dönmezler ve ellerinde güllerle merdivenimi arşınlarlar ki.
..

Devamını Oku
Ozan Efe

kan ter içinde kalmış
ay karanlık gecede
bir tutam umut almış
ay karanlık gecede

sımsıkı bastı yola
eteğinden dök mola
..

Devamını Oku
Aydın Çetiner

Ben her gece, karanlık gecelerin nurlu sabahını bekledim.
Teselliden başka yoktu benim arkadaşım.
Issız ufuklara bakışım,
Hep ondandı, hep ondan.
Ben her gece, karanlık gecelerin nurlu sabahını bekledim.

Sevdiğimi, ışığımı yoldaşımı arar iken,
..

Devamını Oku
Cemalettin Turan

Şevki yok gönlümün, lezzet almıyor
Geceler karanlık, sabah olmuyor
Bir efkârım var ki, bu dertli serde
Geceler karanlık, sabah olmuyor

Gönlümle dertleştik, geceden fecre
Elemli duygular, doymadı hüzne
..

Devamını Oku
Gülümhan Tunger

Sabahın sessiz, sedasız serzenişlerinde, derinden derine bir yalnızlık sarar bedenimi... Güneş bir isyanın haykırışlarını yüzüne vurmak istercesine, mavi suları altına alır ve aydınlığa ulaşır. Zaten sorarım...! Hangi karanlık kalıcıdır? Hangi yalnızlık bir yok olmaktır...? Bak işte sandal oldum, kendimi aşmaya kürek çekiyorum... Bak işte kuş oldum, zevk ve sefanın özgürlüğüne kanat çırpıyorum...Sen ise karanlık tepelerin ardında, başını kuma gömmeye devam et... Gün doğumlarını umursamadan,karanlıklara batmaya,kendini mahkum et...!
Bak maviyle turuncu bana el sallıyor...Ben ise yitik ve mağrur yüreğimin kıyısından sessizce beklenen ufuklara dalıyorum...Ruhumu öylesine bir huzur kaplıyor k, yaşadığın huzursuzluk bile canımı acıtmıyor...Aldırmıyorum... İnadına yaşamaya, inadına sevdaya,inadına dünyaya, inadına hayata...GÜLÜP GEÇİYORUM...
..

Devamını Oku
Cem Büyükkaya

Dinle ey sevgili...Duy,sana olan aşkımı...Dinle ey sevgili,yalanlardan geriye kalanlardır sana aşkımın şahidi...O güzel yürek, o içimde kıvranan aşk sana duyduğum işte… Sabahı bulmayan gece gibi,sana olan sevdam… Hani uzadıkça uzayan, saatlerin işkence haline döndüğü, yalnızlığın acıların kâbus gibi üzerine çöktüğü o karanlık geceler… Her kuytuda biraz daha kaybolduğum, her anında anıp seni her şeye rağmen gülümseyebildiğim o karanlık saatler… Sabahı bulmayan gece gibi sana sevdam… Hani o hüzünlerimle boğulduğum karanlık saatler… Gün gelip ay ışığının bile söndüğü, yıldızların bir bir döküldüğü, yüzümün çekildiği o anlamsız geceler…

Oysa ben hiç yitirmedim sabaha umudumu… İmkânsızlığını bile bile sevdim seni uzaktan öylece… Hep denedim seni unutmayı, senden kurtulmayı belki de binlerce kere… Hep kaçtım senden, hep uzaklaştım… Yakınında olmamak için, gözlerimi senden uzak, bakışlarımı senden uzak tutabilmek için kaçtım işte olabildiğince… Ama yapamadım işte… Kaçamadım senden… Seni unutamadım… Unutamasam da sustum… Günden güne yok olsam da sustum… Dayanamasam da acılarıma sustum… İmkânsız olduğunu bile bile sevdim seni ama hep sustum… Bir kez olsun şahit olmadın ağladığıma… Bir kez olsun şahit olmadın bakışlarıma… Bir kez olsun duymadın sensiz gecelere alışkanlığımı… Sustum işte kanasam da durmaksızın sustum… Sustum çünkü susmalıydım…Sustum çünkü fersahlar mesafesinde uzaktın bana…

Dinle ey sevgili! Bil senin için bir yüreğin delicesine çarptığını… Bil aciz bir bedenin yalnız seninle nefes aldığını… Bil varlığına can gibi alıştığımı… Ve yalnızca seninle var olduğumu… Sensiz günlerimde kahrolduğumu ya da… Sensiz anlamsız oluşumu… Amaçsız, serseri bir kurşun gibiyim yokluğunda… Rüzgârın oradan oraya savurduğu bir kuru yaprak misali savruluyorum olmayışlarında… Ne aldığım nefes, ne yaşadığım an… Hiç birinin bir anlamı yok sensizliğimde… Ama her şeye rağmen susmaya devam edeceğim büyük bir sabırla… Dedim ya yalnızca bil istedim senin için bir yüreğin daha çarptığını… Hep o kendimi avuttuğum şey için sabırla bekleyeceğim işte… Hep bir gün dedim kendime… Belki bir gün diye yaşattım kendimi… Bu umutla gülümsedim… Bu umutla yaşattım içimdeki sevgiyi… Bir olsun unutmak istemedim seni… Söküp alamadım aşkını yüreğimden işte… Hem bundan sonra da hep orada duracak öylece… Belki büyüyecek günden güne… Belki gün gelecek sığmayacak içime… Belki acıtacak seni sevmek canımı… Belki benden çok şeyleri alıp götürecek. Ama ne sen ne de bir başkası adını silemeyecek yüreğimden… Sevdanı kimseler kirletemeyecek işte…
..

Devamını Oku
Kenan Eren

Merhaba Karanlık... içindeki o kocaman karanlığa...
Bilinçsizze haykırmalarına... ve derinden bildiğim sızılarına...
O dünyana Merhaba.....
Beyaz sanılan yüreklere inat...
Merhaba karanlık.. Seninde yaşadığın çocukluğuna...Bedenine haps olmuş ve
dışarıya yanstmadığın tebessümlerine.. Çocuk saçlarına merhaba....

..

Devamını Oku
Yusuf Şeker

İnsanlıktan nasibini almayan.
Kullar yaşar bu karanlık dünyada.
Hakkı hak bilip, hakka tabi olmayan.
Kullar yaşar bu karanlık dünyada

Divanına durup aşka gelmeyen
Hakkın selamını alıp vermeyen
..

Devamını Oku
Nurullah Zafer Okur

Herzaman bilmediğin bi diğer boyut hep vardır. Örneğin şafak söktüğü sıralarda karanlıkla aydınlığın boğuştuğu anlar vardır. Bu muhteşem görüntü seyredip mest olduğumuz çeşitli renklere bular hep gökyüzünü. En son yenilen karanlık,kızıl kanlarını bırakarak gökyüzüne cekilir gider. Zaferini kutlayan günışığı,güneşin ışıklarını yüzlerimize vurup sevinç doldurur çoğu kez içimizi..
Sonra gün rehavete kapılırda geceyi yenmenin zafer sarhoşluğunu üstünden atamaz ya..İşde o en zayıf anında öyle uykulu gözlerle rengi solduğunda gündüzün, Gece karanlıklarını hızla salar üzerine gündüzün. Ve Şafakla geceyi yenip karanlıkları söküp atan günışığı, güçlenerek geriye dönmüş karanlıklara karşı mucadelesini sürdürür ama nafile. Bu seferde gökyüzü Günışığının kanları ile Al al olurda karanlık hızla sarar gökyüzünü hırslıca.
Ve yenilgilerin ve zaferlerin kanla reklendiği bu dünyada herşey modellenmiştir bu gökyüzündeki savaşlardan ve mücadeleden.
Ama gecede hep kalmış bir grup yıldız vardır ya? Hani hiç ışığını kaybetmeyen.. İşde hep yıldızlar gibi sayıları bilinmeyen ama ışığını kaybetmemiş birileri hep vardır. Ve bunlar toplumun güneşli günlerinde değil, hep en karanlık günlerinde farklarına varılırlar. Varlıkları neşe verir. Ve onlar hep gündüzün geleceğinin umutlarını anlatırlar.Bazen kelimelerde bütünleşmiş anlamlarla.. Bazende bir şiir olur akarlar gökden taa yüreğimize..Birde bir ay vardırki bizim yaşama umudumuzdur. Hiç sönmez. Söndüğünü düşündüğümüz anda,aslında sönen ay değildir. Bizim gözlerimiz kapanmış ve bu hayattan uzaklaşma süreci hızla başlamıştır.Bitiş süreci..Bu rakamlarla ifade edilen yaşla ilgli değil Yaşanmışlık yaşı ile ilgilidir belkide.. Kimbilir..
..

Devamını Oku
Zeki Çelik

Dertli,düşünceli yaşıyor nice,
Hasretlik çekiyor neşe, sevince,
Rahmetlik oluyor cana kıyınca,
Orası bilinmez ardı karanlık.

Mazlumun elinden tutmak mı karlı? ,
Dünyada beyhude yatmak mı karlı? ,
..

Devamını Oku
Fahreddin Çankaya

Ay karanlık gecede yıldız bilmece
sevda düştü gönlüme ayrılık gelince
Yanlızlık umudu bulutlar çökmüş üstüne
Karanlık dağlar ardına gizlenmiş güneş bile
..

Devamını Oku
Mehmet Akif Tiryaki

Karanlık hayatın labirentlerinde maden işçisiyiz,
Her birimizin yolları farklı, platform aynı
Havasız tünellerde ışık yok,
Uzayan koridorlar karanlık, siyah,
Kulaklarımda adım sesleri, tempolu.
Gündüzler karanlık, burası tozlu
Kurulmuş robotlar aşağı yukarı gider gelir,
..

Devamını Oku
Murat Akkaplan

Geceler karanlık
çıplaklık için gibi
.saklanır,bütün gölgeler
bu karanlık,sonsuzluk, çarşafının altına.
dualar, bile uykuya dlamasada
görünmez,gecenin bir karanlığında,ortalarda.
ben de sevmem,karanlığı
..

Devamını Oku