Kalıcı bir aforizma, kirpiklerimin ucundan ayak tırnaklarıma kadar tüm benliğimi sarıyor…ilk defa seninle ilgili olmayan bir düşe ismini veriyorum, çocuklar bu sabah çok haylaz, sesleri bir iki sokak öteden bana ulaşıyor…bir daha sevmemek üzere yeminler edilen bir şarkıyı tesadüfen dinliyorum, bu saatte başka ne çalar ki radyoda ve bende yeminler ediyorum, inandığım tek gerçek uğruna…
gün renginde bir ıslıkla yoldan geçen kadının celladım olduğu düşüncesini taşıyan korkularla sadece pencereden bakabiliyorum ona, kim olduğunu ve saatin farkında olup olmadığını sorgulamıyorum, sorgusuzca teslim olmak sanırım en acısız son benim için…
o da bunun farkında sanırım, kendime ayırdığım kurşunlardan birini kullanmak için bir yabancı gibi davranmasından anlıyorum bunu…tekrar yatağıma dönüyorum, soğuk bir ürpertiyle, kadının unutamadığım bakışlarıyla…yastığımın kenarında biriktirdiğim beklentiler toplamını yaşadığım gün sayısına böldüğümde karşıma çıkan kalıcı aforizmayla yeniden tutsak oluyorum düşüncelere,
bu defa yankısız bir seste buluyorum seni, tıpkı bir çığlık gibi azar azar çoğalarak yok olan bir seste…tanıdık geliyor bana bu ölüm, daha önce gördüğüm bir filmin ortalarında ki bir sahne gibi, başlangıç ve sonun olmadığı bir filmdi sanırım… başrollerinde hep olmamak için soyutlandığım filmlerden bırınde…
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
candan tebriklerimle
kaleme sağlık hüzünlü dugular sinmiş şiire biraz vefa biraz sevda ama hayatın içinden gerçekler.
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta