Kırık bir köprünün eşiğindeyim,
Yürüsem mi bilemiyorum.
Bilemiyorum çünkü eksik bir yanım.
Ne yaparsam yapayım,
Dikiş tutmaz benim yaralarım.
Bir ihtilaf var en derinlerde,
Ne desem olmuyor,
İtilafa çıkmıyor savaşlarım.
Dinliyorum evet;
Şairleri, şiirleri, saçları ak ağabeyleri.
Hatta dilini bilmediğim bilginleri.
Yok bir cevap,
Yok bir aydınlık yarının karanlığına.
Bir hayatın hemen kenarındayım,
Yüzü aydınlık,
Sözleri her şeyden daha tatlı.
Öyle ki, düştüm düşeceğim cazibesine...
Aydınlık ama bir seraptan ötesi değil,
Farkındayım !
Dur diyor prangalarım,
Esiri olmaktan haz aldığım,
Sol yanımdaki haykırışlarım !
Düş diyor arzularım,
Düş ve esiri ol kaygısız bir hayatın.
Evet, doğru...
Bir uçurumun tam kenarındayım!
Ancak bir umut var,
Her gün beni çağıran salaha.
Çağrıda var sonsuz bir mana...
Duymamaktayım ve görmemekteyim adeta.
İnanıyorum fakat,
Doğrulmuş değil kalbim bu kurtuluşa.
Biliyorum biliyor...
Hakkı var bugünümde,
Susuzluktan feri kesilmiş çocukların,
Açlıktan ağlayan kara oğlanların...
Yavrusuna siper olan anaların.
Şimdi sormaktayım özüme,
Ben neresindeyim bu hayatın ?
Belki yetmiş belki seksen yıl yaşayıp,
Gitmek mi hisseme düşecek olan tüm kazancım.
Bir kaç nesil sonra,
Soran olacak mı adımı,
Dua eden ardımdan ?
Gözyaşları dökeceler mi,
Adını koyamadığım çocuklarım ?
Kırık bir köprü bu,
Bir adım ötesindeyim şimdi bende.
Düştüm, düşeceğim bu serabın içine...
Enver Şanlı
Kayıt Tarihi : 8.1.2023 21:39:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!