Sana dair tüm negatifleri siliyorum,
önce kelimelerimi pozluyorum loş bir odada,
sonra saçlarından baharın kokusunu uçuruyorum usulca.
Gözlerinin kahvesini sepya bir hüznün içine batırıyor,
anılarımızı paslı bir tripodun titrek gölgesine bırakıyorum.
Işığını kısıyorum yavaşça, gölgelerin büyüsüne teslim ediyorum seni.
Diyaframı kapatıyorum, artık içime sızamazsın.
Netliği bilerek bozuyorum, suretin flu bir hatıraya dönüşsün diye.
Tüm aşkları kan kırmızısı bir filtreyle susturuyor,
gülüşünün soluk kopyalarını birer birer yırtıyorum.
Odak noktamı değiştiriyorum
Senin olduğun her kadraj, ışık sızdıran bir boşluğa dönüşüyor,
hatıralar, fazla pozlanmış bir pişmanlığa…
Bütün kareleri ters çeviriyorum içimde,
ışık ölçeği sıfıra iniyor,
gözbebeklerin karanlığın içinde kaybolan bir leke artık.
Ve ben sana dair bütün kareleri rüzgâra savuruyorum.
Paulo Coelho’nun dediği gibi, "Birini sevmenin en güzel yolu, onu özgür bırakmaktır."
Kayıt Tarihi : 14.2.2025 14:40:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!