Kaybolan zamanın ateşiyle ısındık,
Çocukluğumuzun buğulanmamış sahneleriyle Oyunlar kurduk,
Karanlık kentlerin ardındaki
Dünyayı aradık hep,
Karlarla kaplı olan
Gözyaşları akıttık birbirimize,
Sevinirken bile içimizdeki burukluğu silemedik.
Sırtımda, taşınmaz yükü göklerin;
Herkes koşar, zıplar, ben yürüyemem!
İsterseniz hayat aşını verin;
Sayılı nimetler bal olsa yemem!
Ey akıl, nasıl delinmez küfen?
Devamını Oku
Herkes koşar, zıplar, ben yürüyemem!
İsterseniz hayat aşını verin;
Sayılı nimetler bal olsa yemem!
Ey akıl, nasıl delinmez küfen?