Henüz büyümek için çok küçüksün ufaklık
Yaralarını annen sarıp, başını baban okşuyor senin
Üzülünce ağlayıp, sevilince yüzün gülebiliyor senin
Henüz büyümek için çok küçüksün ufaklık.
Şimdi gök yüzüne bakmanın vakti değil
Senin aradıkların toprağın altında kalan hayatlardır.
Canı yandıkça nefes alabilen hayatlar,
Karanlığın içindeki çığlıklardır.
Tanrının dışlanmış çocuklarıyız bizler !
Diğer insanlar gibi hissedemez yahut konuşamayız
Onlar gibi ağlayamaz, onlar gibi aşık olamayız
Tanrının lanetleriyiz bizler !
Henüz büyümek için çok küçüksün ufaklık
Toz pembe masallara inanıp, insanlara güveniyorsun
Özel olduğunu zannedip, herkes gibi yaşıyorsun
Henüz büyümek için çok küçüksün ufaklık
Bırak savursun bu fırtına ruhunu olabildiğince
Düştüğünde kalkmayı tek başına öğrenmelisin
Kayıp bir geleceğin bekçisi olmak yerine
Mutlak bir geçmişin hükümdarlığını yapmalısın
Kaybettikçe büyüdüğünü, büyüdükçe azaldığını
Ve azaldıkça kazandığını öğrenmelisin ufaklık
Kayıt Tarihi : 10.1.2023 00:20:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!