Karanlık Çağın Kenarında Bir Çöküşün Öyküsü

Ahmet Tığlı
701

ŞİİR


9

TAKİPÇİ

Karanlık Çağın Kenarında Bir Çöküşün Öyküsü

Karanlığa sıkılan bir yumruk gibiyiz
pes etmedik pes etmeyeceğiz
yeniden doğacağız bir çocuk gibi
tüketildikçe çoğalacak düşlerimiz
türkülerimiz daha gür çıkacak susturuldukça
"Bir fişek yatağında kurşun nasıl susarsa"
ozanın dizelerinde bilenir sesimiz
zulüm tırnakları sökülecek canavar
gelse de aralıksız üstümüze
kahredici bir çığlıktır insan sesimiz
duymasalar da âhını mazlumların
görmeseler de açlığın "istida ateşini"
gökdelenlerinin altından kayıp gidecek
kölelerden oluşan temel taşlarınız.
21.yüzyıl "Hakikat Sonrası" çağı
söndürdü özgürlük anıtının meş'alesini
koyu bir karanlıkla geliyor post-ortaçağ
askıya aldı tüm kazanımları Dijital Çağ
bu çağ nereye sürüklüyor insanlığı
bir "Yalanlar Rejimi"ndeyiz
2016'da Oxford sözlüğünde
yılın sözcüğü seçildi"Hakikat Sonrası"
aşındı tüm demokratik kazanımlar
halklar bilmek istemiyor gerçeği
totaliter canavarların rüyasında
görmek istedikleri bir halkın prototipleri.
Bir savaş var kıyasıya
hakikat ve iktidar peşinde koşanlarla
genel bir kriz var kriz
ekolojik kriz ekonomik kriz
siyasal kriz toplumsal kriz
insanın insanlığını bitirecek kriz.
Sermayenin tarihin ve toplumun
kapital'deki özgürlüksüzlük
insanın onun piyonları olduğu eleştrisi
kapitalist iktisat mantığının
nasıl oldu da ele geçirdiği kontrolü
bizlerin onun hizmetkârı olduğu.
Çekinmeye başladık gerçeklerden
kötü haberle eş tutar olduk
görmek istemedik kötü haberleri
gerçeklerden koruması için bizi
sığındık zulüm iktidarlarına
bolca umut dolaştı etrafta
umudun kendisinde bir tutulma var
yeniden sınıflandırıldılar
hiçbir şeye sahip olmayanlar.
Açlık gittikçe soldurdu yüzlerimizi
çirkinleştikçe çirkinleştik
çocuklarımız ah çocuklarımız
düştükçe düştü zeka düzeyleri
iyi eğitimli entelektüel ruhsal olarak güçlü
bir nesil sorusuyla karşı karşıyayız
ne işsizlik tehdidi ne kişisel kazanç vaadi
alamaz hiçbir şey artık
işlevi olmayan insan ruhunun kaybının yerini.
Değiştirmeliyiz bu ortamı değiştirmeli
kabul etmemeliyiz çocuklarımızın
iktidarlarca kurbanlara dönüşmesini.
Kaybettik milli efsanemizi
bu efsaneye duyulan inancın bağlarını
karanlık çağın kenarındayız
dönmeliyiz aydınlık çağın mirasına
ışıklar ve havai fişekler olarak
parıldayan bir halüsinasyon hologrami gibi
duruyor önümüzde serabımızın düşü.
Tünelin ucunda insan suretinde
bir canavar karşılasa da bizi
kimlerle işbirliği yaptığımızı
sormak sorusu bekliyor hepimizi.
Devam ediyor Cumhuriyetin yağmalanması
çocuklarımızın manevi ve entelektüel gücü
gerçek göstergesidir geleceğimizin
gittikçe gençleşiyor suçlularımız
daha da çok olacak onlardan
umudun tükendiği yerde çoğalıyor intiharlar
hayatta kalanlar gerçek düşüşte
bu gerilemenin kahredici nedeni
eğitim sistemimizdeki kriz
istenmiyor çocuklarımızın iyi eğitimli olmaları
gerçek değildir alternatif gerçekler
bir yalan rüzgârıdır Orwell-vari fanteziler
kazançlı çıkıyor bu yalanlar
sadakatten ağır basıyor somut çıkarlar
yine de koruyor bilinirliğini
hakikat her şeye rağmen hakikat
insanın özüdür çünkü hakikat
demokrasi parlak kutup yıldızı
geçiyor selamlayarak bizi uzaktan
dönüyor bekliyoruz "parrhesia" gerekli
parrhesia içinde demokrasi
kalmamalı içimizde bir özlem olarak
Arendt "doğruluk değildir siyasi erdemler arasında"
prefigüratif siyasetin ardındaki ortak fikir
özgürlüğü örnek alması ısrarıdır
özgürlük ideal bir gelecekte
ulaşılacak bir şey değil
mevcut müşterek varolma şekli
teknolojik dönüşümün tetiklediği
büyük bir çöküşün tanığıyız
demokratik toplumun kurumlarında
kamusal ve özel yaşamlarında
yaşıyoruz bu kahredici çöküşü
hakikat ve hakikat sonrasının
çözülmez bir bağıdır bu.
Bu çağ itibarsızlaştırma çağı
itibarsızlaştırma yaygın şekilde
kamu kurumlarında...
Sağduyunun ölümü siyasal diyaloğun parçalanışı
toplumsal kapsamlı sonuçları
bu mevcut kültürel dönüşümün
Willam James'in dediği gibi
hakikatin "deneyim sırasında
tıpkı sağlık ve gücün yaratıldığı gibi"
hakikate eşlik eden sağduyu
değerlerin görevlerin ahlâkın kefilidir
hakikat sonrasının son versiyonu dahildir
tanıyıp kutsadığımız gerçeklik türü
öznel deneyimlerimizin labirentinde
siyasal serpintilerinde
modern mahremiyet kültüründe
rehberlik ede4cektir bize.
Hayra alamet değildir sağduyunun
sessizce ortadan kaldırılışı
toplum bildiğimiz haliyle
insanlığın meçhul geleceğinde.
Susmamak bedel ödense de susmamak
halkların toplu itirazı gerek
bu "Yalan Rejimi"ne
çürümüşlüğe itibarsızlaştırmalara
yok oluşuna değerlerin
tükenişine insanlığın adım adım
canhıraş ve kahredici sesimizle
haykırmalıyız durmadan haykırmalıyız...

Ahmet TIĞLI 18.11.2023


Ahmet Tığlı
Kayıt Tarihi : 18.6.2024 10:32:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Cihat Şahin
    Cihat Şahin

    "MARİZ BİR ASRIN, HASTA BİR UNSURUN VE ALİL BİR UZVUN REÇETESİ İTTİBA-I KUR'AN'DIR." -Kelam-ı kibar-

    "DİN HAYATIN HAYATI, HEM NURU HEM ESASI, İHYAY-I DİNLE OLUR, BU MİLLETİN İHYASI." -Kelam-ı kibar-

    "HAYATINIZIN LEZZETİNİ VE ZEVKİNİ İSTERSENİZ Kİ, -İSTEMEK İNSANİYETİN MUKTEZASIDIR- HAYATINIZI İMAN İLE HAYATLANDIRIN VE FARZ İBADETLERİNİZİ HAKKIYLA İFA EDEREK SÜSLEYİN VE DE GÜNAHLARDAN TÜM GÜCÜNÜZLE KAÇARAK MUHAFAZA EDİN VESSELAM." -Kelam-ı kibar-

    "İMAN İNSANI İNSAN EDER, BELKİ DE O NU BİR MANEVİ SULTAN EDER." -Kelam-ı kibar-

    Hayırlı bayramlar.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)