“Demokrasi Şehitlerimize! ”
İnanılmaz; on beş Temmuz, korkunç karanlık bir gece!
Üstüme Ay düştüğünde, dalıp giderdim gönlümce!
Yıldızlar aniden solup, hem küçüldükçe küçülmüş!
Apaçık bellidir hesap, ama dün yanlış ölçülmüş!
Öyle bir tokat vur ki yakından fütursuz densize!
*
Sinsice gelip her yanı, çevirmiş şer odakları!
Ateş yağdığında patladı yavrunun dudakları!
Yaklaşıp kudurdu canavarın en sinsi güruhu!
Böyle nasıl da aldattı, tertemiz sandığım ruhu?
Hilelerini gösteren, bu şiir de benden size!
*
Sandım ki ömre yazılan, çözülemez bir bilmece!
Akla sığmaz, nasıl olur, böyle can yakan bir gece?
Anki ateşe verilip, yine yırtılan gökyüzü!
Hiç görülmemişti böyle, ateşi kesen ak yüzü!
*
Nasıl çıkar, içten içe, işlemişse kan lekesi?
Düştü önüne yıllarca taktığı kirli maskesi!
Bak yine bak acımadan, elleriyle yaktı öksüzü!
Kim unutur kim, böyle arsız ikiyüzlü yüzsüzü?
*
Durma, sen de bana; son yazdığın şiirini oku!
Belki o zaman atarım, benliğimi saran şoku!
Önce alnından öperim, parlayan ayça Akyüz’ü!
Çok özlerim ben, gönülde, her an gül açacak yüzü!
*
Baktım niçin uzaklarda, uçup duruyor karakuş!
Son defa gelip göğsüme, bir konuverseydi akkuş!
Eminim pek yakında karanlıkta saldıran baykuş!
Haydi, gel artık akkuşum; her gönle gül seren Akkuş!
Fark et, sonun geldi korkuyla göverip duran Baykuş!
*
Bir çağrıydı ki içimi, kanattı bir tek sözüyle!
Haydi, yürüyün, yürüyün; ulusumun gür sesiyle!
Suskunluğumun ufkunda, kim gelip çözer bağları?
Hem de yokuşları aşıp, yırtarcasına dağları…
*
Ey cani, çıkılmaz bir yolda olduğunu anla, anla!
Bu şahlanışla atlara, nerede verilir mola?
Delerim dağları, açarım yolları, uğur ola!
Nice ellerde her sabah, duyulur uzun bir sala…
Tan ışığında uçuşur akkuşlar bir sağ bir sola…
*
Ahmak diyene bak, ahmak; sen ki görülmemiş ahmak!
Olmuşsun bilinmeze girip, yamak üstüne yamak!
Nedir bilir misin, dönüver şöyle bir geriye bak;
Aziz Milletimin yolunda ölümüne susamak?
Yarın, ya olursa kaderde düşüp de kalkamamak!
*
Ne kadar büyütülmüş ki senin gözünde bu dünya!
Bir defa olsun dönüp bak, dürülen Güneşe Aya!
Kendi kitabını oku; tekrar dön bir daha oku;
Tersinden çevirip değil, insafla dosdoğru oku!
*
Arif’im, bir özdeyişle; bu millete zafer gerek!
Hain, kalkamasın diye, bağla belinden bükerek!
Geçip gittiğin her yere, görülmemiş gül ekerek!
Dillerde dolaşıp duran, özlediğim sözler gerek!
Elimizde silahımız; olsa da tek kazma kürek!
(05.08.2016 23.00 – Adana)
Arif TatarKayıt Tarihi : 30.8.2016 16:20:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiirimi tekrar düzenleme ihtiyacı duydum… Bu milletin erdemli evlatları, her zaman olduğu gibi beni çok iyi anlayıp, defalarca okuyacaktır… Hainlerin peşine takılanlardan hiç kimse bir şey beklemez, bekleyemez… Yol bellidir, lamı cimi yoktur! Uyanış… Vardı canlarda öyle bir içten yanış! Niçin kan düştü bayrağıma? Öyle bir yüz sürerim ki toprağıma! Ne çaredir bilir misin; içimdeki dinmez ağrıma? Dökerim gözyaşlarımı uzaklara bakıp sevgi bağıma… ______ Arif Tatar
Tebrikler sayın ARİF TATAR.
TÜM YORUMLAR (42)