dört duvarlı hücrelerde nice gün nice gece
öylesine sevmişim kudurmuş kan içinde
şimalde bir rüzgâr, garp beni dinler
yüreğimin sesi ulak olur gönüllerde
mahpusluk zor, dişlerimde acı sızı
uy havar uy havar
anlatacak daha ne çok şey var
sigara dumanında kaybolan umutlarım
sol yanım ağlama duvarı gibi
ayrılığın hediyesi yastıkta gizli
gözyaşlarım hücremin nemi
tavana çakılmış fikirlerim
alaca olur uykularım,
rüyalarım bile yeminli pusuya
ızdıraplar beynimden aşağıya akar
ölüm yüreğimde geceleri maya tutar
eyl eşir korkulu sevdalarım toz bulutlu hücrede
istanbul bile karanlık sevdamın yanında
dört duvarlı hücrelerde aşkım sancılı
özgürlüğüm bile çelimsiz bir yaralı kuş
anamın kokusu burnumda kekik gibi kokar
bir dostun acı kahvesi boğazımı yakar
düşüne düşüne duvarlar alın yazım olur
hücrede geceleri bir feryat figan
damıtır yüreğime kurşun suyu
ölüm inceden içeri girer hayal de olsa
kaderim derim yarı karanlık çehrem
usul usul nağmeler ağıt olur
dar gelir karanlık bir hücre
adsız ve kayıp bir kentte
gül tenimde acıyla tanıştım, hüzünle sonlandım
yangın yeri olmuş sinem
boynuma astığım yaftamda gizli idelerim
ölmeden ölümü seven benim
karanlık dört duvarlı bir hücrede
kaderini yazan tanrısız günahkâr benim
Kayıt Tarihi : 14.8.2014 21:04:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!