Gecemdeki yerimi aldım yine
Bebeklerin uyuyan yüzlerindeki
Ve köpeklerin korkularındaki
Tarifi ölüm tarifi kadar garip olan sır…
Anlamın şifresini çözümlemekten geçirilmiş
Hayatımızdaki mutluluğun en ince yolu
Ömürlerimize biçilmiş bir ufkun yakınlığında aslında mutluluk
Ama istesek de yanına gidemiyoruz…
Şarkılardaki isyanlardaydı isyanım
Sadece geri vokalin avazlarına hapsettim haykırışlarımı
Bir kenti şafağın alacakaranlığında bırakıp
gittin ve puslu bir griliğin çöktüğü lodosla bulutların ansızın dağıldığı
o muazzam değişkenliğinde
bir kent nasıl çöker üstüme
bakmadın.
Gittin...
Kalsaydın sana bir çocuk anlatırdım oysa
metrekareye yüzlerce hüzün düşüren
kayıp ve ağlamaklı...
Yalnızlık yazılı isminin yanına
Sarılmak istedim sana hesaplarımı muhasebeden bağlantısız
Ve kimilerinin bilemediği ve kimilerinin duymadığı çığlıklarla çağlayanların arkasındaki mağaralarda uyanmak istedim sadece ölümlerin vefalarını ödediği çöllerde koşmak hayatımın nedenini bilmek istedim yarından düne kadar…
Hiç bilemeyeceğim soruların cevap anahtarını
Saltanatını ilan edemeyen padişahtan istedim…
Umutlarımı karşımdaki boşluğa bıraktım
İsteklerim farklı ve beklentilerim nedensiz olsa da
Mutlu olmayı bir kez yitirdim sonsuzca belki de
Üzüntüyle ayrılıyorum bu şiirden
Kayıt Tarihi : 31.12.2008 22:49:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!