Karanlığın ortasında tek başına yürüyordu
İçinde bir ürperti aklından neler geçiriyordu aslında kendi kendine korkular yaratarak yolun bitmek bilmez çekilmez bir hal almasına sebep oluyordu. Ne yapa bilirdi ki içindeki korkusunu dışarı vuramadığı için içinde devler yaratıyor kendini korkutmayı çok güzel başarıyordu. Aslında etrafında tanıdık yüzler arıyor karşıdan gelen farların yakınında durup ismini haykırmasını planlıyordu ama maalesef ışıklar yaklaşıyor yaklaşıyor ama bir türlü durup ona haykıran biri olmuyordu aslında o bir korna sesine bile razıydı.
Arkasından beliren ışıklarda umudu kesilmiş olsada bir umut beklerken yolun kenarındaki çalılıklardan sanki birileri çıkıp bacaklarına sarılacak hissiyle adımlar atmaya devam ediyor aklından cinler periler ölüler neler geçiyordu neler dualar ediyor besmele çekiyordu ama içindeki korkuyu atamadığı için dualarla yada besmeleler bile kokusunu yenmesine sebep olmuyordu.
Öyle dalmış ilerliyordu ki aklından geçenler onu öyle dalgın hale getirmiş ki bir anda yolun bittiğini bile anlayamamış bir anda bahçedeki köpeğin havlamasına öyle korkuyla irkildiki tüyleri diken diken olmuştu yüzü beyaza boyamış kadar beyaz olmuştu hala eve geldiğini anlayamamış yol boyunca aklından geçenlerin kendisiyle eve kadar geldiğini düşünüp acaba bahçedeler mi diye aklından geçirecek kadar korkuları olan biriydi.
Biraz zaman ilerledikçe kendine gelmeye başlamıştı artık içinde bir rahatlık vardı eşi yanında kendi salonunda ayaklarını uzatmaya kanepesine oturmanın rahatlığını yaşamaya başlamıştı. Artık korkular geride kalmış o gün akşama kadar iş yerinde olanları anlatma zamanı gelmişti eşiyle konuşmaya başladı sohbet neler yaptın akşama kadarla başladı.
Biraz önce eve gelirken korkudan dilini yutacak adam gitti yerine bülbül edasıyla iş yerindekileri ballandıra ballandıra eşine abartarak anlatan biri olmuştu yol boyunca aklından korkudan bir şey gelmeyen adam başladı. Sabah iş yerine vardım çayımı içtim çaycıya fırça attım çaylar soğuk diye sekretere kızdım hani benim gazetelerim diye üstüne üstlük beni arayanları not almadı diye bağırdım çağırdım görseydim hepside süt dökmüş kedi gibi sus pus oldular. Aslında ben bunu yapmak istemezdim ama baktım olmuyor iş yerinde bir ağırlığım olsun diye yaptım. Akşama kadar iş güç çok yoruldum görseydin halimi ya bugün çok yoğundu buda yetmez gibi birde akşam eve gelirken araba bozuldu bende aracın yapılmasını beklemedim yürüdüm eve geldim.
Aslında hiç de böyle olmamıştı anlatılanlar yaşananlarla çok zıttı insan abartır ama olmamışı böylede abartmaz ki içindeki korkuyu aslında böyle bastırmanın peşindeydi.
Aydın yıldız
Kayıt Tarihi : 4.3.2008 20:17:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!