'Karanlığın küskün yıldızları!
Kaydınız damla damla gözlerimden…
Hüzünlendim.'
O akşam, o gece farklıydı, çok farklıydı.
Davetsiz, istenmeyen misafirimdi hüzün.
Neden bu kadar misafirperverdim ki?
Ama nalet olsun çok güzel eş olmuştu hüzün geceyle.
'Birbirinize bu kadar yakışmak zorunda mıydınız?
Serseriler!
Gidin! Gidin, bırakın beni yanlızlığımla baş başa! '
'Ya da,
Ben mi kaçsam ne yanlızlığımla?
Resti çeksem, küfretsem
'Terk ediyorum seni 'gece', en 'hüzün'lü vaktinde! ' '
-Aslında yanlızlığın şeytan üçgeniydik, ben-gece-hüzün,
Gidemezleri..
Gidemezdim.-
Gözlerimden kayan yıldızları biriktirip rüşvet teklif edebilir miydim,
Yanımda sessizce oturup benle alakadar olmamaları için?
Hayır!
Adice bir düşünceydi bu, ezildim..
Bak, hüzün tuttu yine beni..
Öfkelendim.
'Bir dakika, bir ses duydum galiba.'
-'Senden geliyor o ses, ahmak! '
'Ne? '
-'Ağlıyorsun.'
'Hayır, hayır!
Ama bu, bu ıslaklık neydi ki böyle göz pınarlarımın hüzün kokan kısmında
Ahh tabiki, gece kaçmış olmalı gözlerime
Yoksa, yoksa neden ıslansın ki? '
Kayıt Tarihi : 22.6.2010 15:17:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!