Gökte kümülüs bulutları,
Yerde kar.
Kar altında karanlığın derin izleri.
Uzun yılların gerisinden,
Fırtınanın sessizliğinde;
Yeşerir yeniden
Kan rengi filizleri...
Sarp kayalar tutar,
Aydınlığın karanlıkla kesişen yolunu.
Uğultulu ve bulanık seslerin
Çırpınarak can çekişlerinin,
Yankıları duyulur derinden.
Zamana karşı direnmeye çalışan kayalarda...
Duyulur,
Karanlığın koynunda uyanan,
Uygarlık düşmanlarının
Yaklaşmakta olan ayak sesleri.
Aceleci olmayan adımlarla...
Gündüzleri,
Gökta Güneş parlar.
Geceleri yıldızlar.
Keser zifiri karanlığın önünü.
Karanlığın koynunda kaybolur,
Ve son durağıdır
Hortlayan hayaletlerin;
Kendi yarattığı uçurumunun sonsuzlığu...
Gün şafakla uyanır.
Can bulur yeniden milli ruh...
Dün,Kuvay-ı Milliyeydi;
Bu gün de yeniden
Kuvay-ı Milliyedir.
Çarpan yüreklerde;
Damarlardaki soylu kanda...
Kayıt Tarihi : 9.9.2006 10:56:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!