Karanlığı boğan gecelerden birinde,
Çekip açacağım kapılarımı yavaşça,
Şehrin kokusunu, en derin kuyusundan,
Yalnızlık tütsüsüyle dolduracağım ciğerlerime.
Arkamda bırakacağım bir iz, yarım bir gençlik türküsü;
Bir fısıltı kalacak, "Daha gencecikti," diyecekler.
Sonra bir çift göz uyanacak sabaha
Tutup da soracaklar göğe karşı: neden, nasıl, ne zaman?
Bir ömürden kalan izi bulmaya çalışacaklar
İçlerinden bazıları derin suskunluklarda kaybolacak.
Arkamdan her biri ağıt gibi dökülen cümleler kuracaklar,
Öyle bir hikâye anlatacaklar ki kendilerini bile inandıramayacak
Griye çalan o ufuksuz gökyüzünde
Bir sır gibi yüzecek düşüncelerim ama kim bilebilir?
Nasıl anlayabilirler kopan fırtınaları
Duygularımın çatallanan yollarını nasıl görsünler?
Arkamdan hep acabalı sorular soracaklar.
Bir gülümseme uğruna yaşayışımı bilmezler
Bunu hatta gülümseme bile bilmez
Öznesi bilmez, nesnesi bilmez, ne de yüklem
Arkamdan göz yaşı dökecekler mi?
Ama üzülmesinler,
Ben ki kırık bir aynanın ardına gizledim kendimi,
Ve o şehrin sessiz sokaklarında, karanlık aydınlıkla buluşur
Kayıt Tarihi : 4.11.2024 19:57:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!