Kanatları,
sonsuzluk kadar büyük olsa da karanlığın
Bir tek mum ışığı
bir ateşböceği
bir dost eli …..
bir kalem....
hatta bir sıcak bakış..
döker tüylerini..
kırar dişlerini..
yırtar derisini karanlığın
parçalar
atar!
Açar yüzünü aydınlığın, açar!
hüküm budur, yar!
En katil karanlıkların ömrü bile
bir mum gülünceye kadar...!
Bilirim,
varlıkta ışık
varlıkta, karanlık hep var..
Bu yüzden karanlık, ışıkla
ölüm sancısı yaşar....
ve yaşam,
karanlıkla aydınlığın savaşından doğar!
böyle oluştu hayat
böyle de akacaktır
kıyamete kadar!
Çoğalttıkça ışığı,
yaktıkça sanatın ampüllerini
…..…………………sabah akşam
yaşam,
taptaze dallarda
çiçekli bir bahar gibi
.......….……………….filizlenecektir
Daha ışıklı günlere
elbet böyle erişilecektir.
ve gönüller,
karanlığı yırtan ışınların aydınlığında
daha bir sevgiyle sevişecektir! .
Güneşler vurmasın gonguna bir kez
göz kırpmasın yıldızlar gecelerin koynunda,
mavi güller açar karanlığın çarmıhında!
Ne kötülüğün hükmü kalır,
ne baykuşların sesi …
Işık, karanlığı tırmalar, yarar..
parçalar..siler… atar!
Bir tek göz kırpışı yıldızların
bir kere gülüşü, ayın
çeker ipini gecelerin!
Işıksızlıktır çoğaltan karanlığı
ve ışığını yakmayanların gücü kadar çoğalır
küf kokulu karanlıkların hükümranlığı
Demem şu ki yar,
karanlıkların ömrü bir ışık çıkana kadar! ...
Gün doğmayacaksa karanlılığın bağrından,
Yazmayacaksak ışıklı günlerin baharını...
şiire ne gerek var!
Unutma yar;
karanlığın hükmü, aydınlık çıkıncaya kadar!
......................*****.................
28/09/2006
Kayıt Tarihi : 28.9.2006 00:24:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!