Cebimde biriktirdim ben tüm yalnızlıklarımı,
şizofreniyi oynarken.
Aşk gibi üzerime çöken karanlığı karamsarın şiirlerine kafiye yapıp ışıktan kaçtım hep... Yarasalar gibi.
Ondandır yarasaların bana Karanlığın Bekçisi diye taktıkları lakap.
Bildiğim ve bil(me) diğiniz tüm gerçekleri unuttuğunuz ruhunuz gibi siyanürle erittim hafızanızdan.İki kelimeyi dudaklarımda ilişkiye girdirip boşaltamadım cenabet çehrelerinize.
Telaş etmeyin cehennemi çalıp cennetinizi ateşe verecek kadar gücüm var.
Özlemeyin ruhunuzun içinde sönen ışığı.
Şizofreniyi oynarken siyaha boyadım güneşinizi.
Ben ne kadar mahkumsam karanlığa sizde artık benim dünyadasınz.
İstemsiz varolan yitmek korkusunu bağıra bağıra megofonlarla haykıracam karanlıktaki boşluğunuza. Sizin korktuklarınızı bir bir ifşa edecem,üzülmeyin cesaretinizi de çaldım ben.
Susarak can vereceksiniz epilepsi nöbeti geçiren karamsarın şiirlerinin kafiyesinde. O ki kayıp kentin hayal prensi.
Hayallerle kandırdığım kırılgan ruhuma, teselliyi bedenime diazem enjekte ederek aldandılar,aldandınız...O hariç...
Karanlıkta kaybolan karamsar karıncanın ayak seslerinde kaldı tüm bildiklerim ve söyleyeceklerim.Hızla çarpıştı cehennemle bakışlarım ışığa bakarken.
Yitirilen cenneti karanlıklarda buldum ben, tıpkı yarasalar gibi.
Kankamın tıpkı kendisi gibi samimiyet kokan şiirleriyle.
Şizofrenin yaşayan ölüler için tuttuğu kayıp tutanaklardan selam olsun o yüce ruha...(Kankam Metehan Aydoğana ithaf)
Debraj SiyahKayıt Tarihi : 15.10.2011 20:01:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!