....Bu gün 15 Ocak 2008.Saat 03:50 Sakin Bey bir saat önceki kafa karışıklığının bitip tükenmez yorgunluğuyla Karanlığı Karartmak değil, karanlığı aydınlatmanın yolunu seçti.
.............................
......Sevgili dostlar size bir görev verseler. Deseler ki her gece dışarıya çıkacaksın.Sadece karanlığı karartacaksın.Başka bir şey yapmayacaksın,o kadar.Göreviniz o KARANLIĞI KARARTMAK!
.......Ruhunun içine karamsarlık ekilen ey halkım,Bakın şu türkülere:
‘Bilmiyorum ne haldeyim gidiyorum gündüz gece'
Ey aşık kim karanlığı kararttı ki sen bilmiyorsun ne halde olduğunu?
Ey aşık neden bilemez hale getirdiler seni,sen sen de olmadan yürüyorsun? Nerede mutluluğun
NERDEYSE BÜTÜN TÜRKÜLERİMİZ ŞARKILASIMIZ BÖYLE SAKIN BU TÜRKÜLER RUHUMUZU OKŞARKEN MÜCADELE İÇİN KOLLARIMIZI KIRMASIN?
Ey aşık seni yönetenler hep sana çaresizlik vermeseydiler sen bu türküyü söyler miydin?
Ey ozanım sen o günleri yazmışsın,anlatmışsın. Biz bu türküyü içli içli söylerken bizimde içimiz hep karardı.Çocuklarımız da bilmiyorlar ne yapacaklarını…
Ey aşık karanlık, bazıları için o kadar güzeldir ki? Kimileri mışıl mışıl uyurken kimileri de uyuyanların ekmeğini alıp da sıvışırlar ey aşık!
Ey aşık gide gide olur insanımız karamsar. Bilmiyor zaten ne yapacağını,bilse yapar.Peki ne yapar ey Aşık?
1Türbelere koşar.
2.Hastalandıkları zaman çocukları olmadığı zaman üfürükçülere giderler.
3.İsmet İnönü'yü suçlarlar.
4.Oy verdikleri partiyi değil hep muhalefet partilerini suçlarlar.(Bunun altında yatan kendi seçtiğine kötü dememek. Bazı insanlar öyle basit gurura sahiptirler ki oy verdiği partiyle özdeşleşmiştir.İnatla o partiyi karalamak kendini karalamak anlamında olduğu için, yorganı yakar pire için. Hep alışmıştır BENDEN BAŞKA HERKES SUÇLUDUR,diye. Oy verdiği parti artık ‘kendisi’ olmuştur.O partiyi suçlayan onu suçlamış oluyor.Bu yüzden o parti dışındaki herkesi suçlar.Tipik Türk seçmeninin özelliği bu. Çoktan tanışmışsınız o yüzden ‘TANIŞTIRAYIM’ demedim.
.....E normal yani bilmiyor ya ne halde olduğunu gidiyor gündüz gece. Bilmiyor kimi eleştireceğini.
5. O kadar tembel ki DEVLET VERSİN, diyor. 23 tane çocuk yapıyor(Bu akşam bir vatandaşımız 560 YTL maaş aldığını,iki eşi ve yeşil kartları olduğunu söyledi. Tabi yeşil kart bizim az çocuklu olmamız dolayısıyla, artan paralarımızın vergisiyle…) DEVLET VERSİN.Canım pantolonunu da devlet çekip, kemerini de devlet bağlayacak değil ya?
E bilmiyor ya! (Gidiyor gündüz gece!)
6. Bizim düşmanımız dışarda. Önce Rusya teranesi vardı. Şimdi AB ve ABD emperyalizmi. (Ki benden çok dile getiren de yok.) Bunun adı ne BEN KENDİME KÖTÜLÜK EDER MİYİM, DÜŞMAN DIŞARDA!
7.Karanlığı karartan misyonerler var. Ne güzel elektrik harcamadan,mum harcamadan karanlığı karartacaksın. Evlerde,derneklerde toplantılar. Kur'an ayetleri Arapça'dan okunur okunmaz, bizler yaylanırız.
(Bilmiyoruz ne yaptığımızı!)
Sonra okuyucu ayetlerin mealini kısa geçer EN KENDİ görüşlerini ileri sürer.Parti propagandası da(Bu camilerde değil toplandıkları mekanda olur.) yapar.Cemaatten bağış da toplar. Ayetleri Hoca açıklarken herkes susar. Zaten Hoca konuşmadan herkese fırçasını atıyor.Asgari ücret,üretim,geçim, ücret azlığı,işsizlik hiç mi yoktur ezberletirilenlerde.)
Gelelim Sevgili Cami imam ve müftülerimize:
-‘İnan' Allah vardır propagandası yapar.Ey sayın hocam, bu insanlar Allah'ın varlığına inanmasalardı, camide işleri neydi?
Bilmiyoruz ya ne yaptığımızı! (Gidiyoruz gündüz-gece)
......Hocam 1500 yıldır ya hala müslümana ‘İNAN! ’diyorsun.Bunu başka bir din mensuplarına çağrıda bulunsan, ya da dine yeni girmiş de hata yapanlar varsa öğütlesen amenna. Hocam gelen cemaatin kuvveyi maneviyasını bozuyorsun. bu insanlar camiye öğrenmeye geldi.
Mesala:
……..Ey müslümanlar! şimdi tevbe suresinin 60. ayetini okuyacağım. Ayetin anlamına iyice vakıf olmanız için sorularınızı bekliyorum. Çünkü bir okumamla herkesin aklında her şey kalmıyor. Sorularınızla ayeti aklınızda kalıcı yapacağız ki yanlışlara düşmeyesiniz, bugün cuma bu mübarek günde Allah'ın 6666 ayetinden birinin bakalım iyi kavrayacak mıyız?
Tevbe60.(Önce Arapça okunur. orijinali) Sonra meale geçilir:
60.Sadakalar,(zekatlar) Allah'tan bir farz olarak ancak yoksullara düşkünlere,(Zekat toplayan memurlara) ,gönülleri İslam’a ısındırılcak olanlara(hürriyetlerini satın almaya çalışan) kölelere,borçlulara, Allah yolunda çalışıp cihat edenlere,yolcuya mahsustur.Allah iyi bilendir,hikmet sahibidir'
(Not:
(Kur’an’da açıklaması vardır …’Allah yolunda çalışıp cihat edenlere dediği,….TEBÜK SEFERİNE katılanlar içindir.Zaten o vesile ile gelmiştir ayet…Ailesini terk edip,iş,güç ve gelir üretemeyen,Bizans’a karşı sefere gidenlere bu zekat uygun görülmüştür.Ama Türkiye’de ve yırtdışından bağış,zekat(Sadaka) adına para toplanmıştır.Adına ‘Cihat’diyorlar.Cihatta laik Müslümanları yok etmek için…Bağışlar onun için! …
…….Ey cami cemaati buraya toplanmış bulunuyoruz.Yukarıdaki ayeti kerimeyi okudum. Anlamadığınız bir yönü var mı? Soracağınız soruları alayım.Sorular alınır,cevaplar verilir. Burada Allah zikredilmiş oluyor zaten.
.....Ey cemaat.Kimlerin zekat alacağı bellidir.Zekatı haketmeyen birisi sizden zekat (Bağış) isterse.Ona deyin ki ben bu parayı kazanırken; vücut hücrelerim Allah'a zikrede zikrede kazanç elde etmeye çalışırken SEN NEYAPTIN?
.....Ey cemaat sana derseler ki biz Kur'an Kurs'u öğrencilerinin eğitimini yapacağız.O sizin işiniz değil. Eğitimi devlet yapar.
….Ayrıca devlet bizden vergi alıyor biz zaten sadaka ve zekatımızı ödüyoruz.
......Ey cemaat devlete verdiğiniz vergiyi hesaplayın eğer zekata baz alınan variyetinizin 40'ta birine denk geliyorsa sakın tekrar zekat vermeyin.Ancak karşılamıyorsa zekatınızı tamamla yın. Çünkü İslam’ı kıldan ince kılıçtan da keskindir diye anlamalıyız.
…… Ey cemaat sizi çok seviyorum.Size asla sitem etmem. Biz müminler de hata yaparız. Ancak bağışlanmak da vardır. Ey cemaat benim size sitem etme hakkım yoktur, hakkınız ben de kalır.İslam’a uymayanların gıybetini bu camide yapamam.İslam’ın şanında birisini utandırmak yoktur.Sevgili cemaatimiz,uymayanları gördüğünüzde kulaklarına fısıldar mısınız? Onlar uymazsa gerisi Allah'a kalır
……Ey cemaat! Bu dünya fani. Biz de öyle.Fanilik başka Allah’ın mahkemesine, O’nun istediği onurlu bir insan,bir ruh olarak çıkmak. Sorulur ki:
-Kul hakkı yedin mi? Terazi sıfırı gösterir.
Sorulur ki:
- Her türlü maddi ve manevi çıkarlarında Allah’ı zikreyledin mi?
Sorulur ki:
….. Dünyaya azap veren ruh sağlığı bozuk insanlar, hile ile ellerine geçirdikleri erkle dünya ve ülken insanlarının mutluluğunu engellediğinde karşı çıktın mı? Onu tedavi edecek bir şey yaptın mı?
Yoksa Haksızlık karşısında sustuğunda ‘Dilsiz şeytan mı oldun? Senden görünüp İslam’ı nimet kapısı sayıp, maddi gücünü bağışlarla sömürüp,sonra Dünya da ki hasta ruhlu devlet yöneticilerine, ‘Uşak’ olanlara boyun mu eğdin mi?
……Ey cemaat kimse kimsenin tekelinde olamaz! Size biri şeyhlik yaparsa sakın ha Kur’an ona da geldi sana da. Okuyacaksın. ‘ŞEYHİNE ŞEYHLİK BUYUR TARTIŞALIM, diyecek sin. Ben şeyh değilim ama, (Haşa) Rabbim sana yeniden Cebraille (Haşa) ruhsat mı gönderdi?
Ey insan şeyh olana bir sorsana Zekat alma ruhsatın da var mı?
Ey cemaat! Buraya koştunuz geldiniz? Hoş geldiniz hoş geldiniz! Biliniz ki bizler hücre denen zerrelerden oluşmuşuz. Ben size sitem edemem.İnanın ‘ İnanın Allah’a’ deyip ha bire sizi
Azarlamam. Allah’a inanmazsanız camide olmazsınız,zaten.Azarlayamam. Türkiye’de 115 bin cami var. Her cami 500 kişi alsa ortalama,
Yaklaşık altı yüz bin kişi eder.Bu altı yüz bin kişi imam fırçası yiye yiye İnanın! inanın! diye
diye:
-Yahu hakikaten ben inanmıyor muyum? Yoksa ben asi miyim?
Dedirtmem, size aziz cemaatim artık dedirtmem.Ey cematim artık kuru sevgi yok.KURU ı sevgi! Bu türk toplumu durmadan sizlere neredeyse 1200 yıl ‘inan inan! ’ Nağralarıyla kubbeler çınladı.Aziz cemaat sevgili insan ‘Yaradılanı sev Yaradan dan ötürü!
Dedik. Dedik dedik de Haşa Yaradılan ın eşsiz benzersiz olmaması nedeniyle,onun kimseye
İhtiyacı olmaması sebebiyle, O, yarattıklarının güzel görmek için Zikr’i göstermiştir. Zikr Kur’an’ı okuyarak anlamak.
…….ANLAMAK.Anlamamak zikri değildir cemaat. Bakın sevgili inançlı cemaatim. İnancı nız var zaten imkan bulup da camiye gelen Ey cemaat! Şöyle bir tablo kuralım,bakalım insanlar yaşamında nelerle karşı karşıya:
__İNSAN______________ __RUHUYLA, CANIYLA KARŞIYA OLDUĞU____
İnsan ve……………………………….. Yaradanı
İnsan ve ………………………………...İnsan
İnsan ve ………………………………...Doğa
İnsan ve ……………………………… Yol ayrımı(Yol ayrımı nedir?)
1.Nimetlerini verdin,canlılığım sürüyor,bütün hücrelerim sana minnettardır.
2.Hiç bir insanın hücreleri, hiçbir insanın hücrelerinden üstün değildir.
3.Sefahat ve paylaşım, hangisini tercih edersin.Eğer paylaşımı tercih edersen eğer Yaratıcının yarattığı vücudun hücrelerinin seninkiyle aynı olduğunu düşünürsen paylaş. Ekmeğini de paylaş,ruhunu da…Yol ayrımındasın, ya Allah’ı zikreder de paylaşımı seçersin ya zikretmezsin sefahati seçersin ya da zikretmiş gibi görünür sefahati seçersin.
4.Üç insan,ya da üç insan bir aradasınız.Diğer ikisinin arasındasın. O ikisinin paylaşımında açık ve net ol! Adil ol. Her ikisinin de vücut hücreleri Allah tarafından yaşatılıyor.Ha Ali’deki hücreler ha Coni ‘ki hücreler.İkisi de Allah’ın varettiği hücreler. Aman ha adil ol! Hele hele cemaatim siz siz olasanız Coni’nin adaletsizliği, Coni’nin sömürüsü, Coni’nin hilesi olursa İslam’ı seçenlere zülme yelteniyorsa Ezilenden, İslam’dan yana ol. Aman Ha! Eğer dünya içinde Coni ve Ülkesi kimseye zarar vermiyorsa dokunma. Ama zayıfın ekmeğini elinden alıyorsa hele zayıf müslümansa Coni’nin içinde,ülkesinde işin yok Coni ile diyaloğu kesme. Ama zorunlu olmadıkça Coni ile aynı fırının ekmeğini yeme.Coni ile aynı uçağa binme.
Dersin ki:
-Coni Bu dünya ve hücrelerimiz Yaradan tarafından yaratıldı. Coni sen eğer bir ülkenin madeniyle,işgücüyle,pazarıyla haksız elde ettiğin kazancıyla yaptığın fırınların varsa, uçakların varsa ekmeğini almam,uçağına binmem.Ben yol ayrımındayım Coni Ben zikrederek yaratıcıyı ayrı bedenlerde ama aynı haklara sahip olan hücrelere zülmüne katlamam Coni
Sana Yaratıcı’nın bizden istediği sitemi gönderiyorum,Coni. Sen başkasının toprağında zulüm yaparken ben senin milim toprağına giremem. Sabahımı seninle yapamam. Akşamımı seninle yapamam Coni.
Ey cemaat:Yıllar yılı Kuvveyi maneviyanızı kırdık. Yaradan güçlendir dedi,biz kırdık.
Ey cemaat:Halkımız da aydın dedi sanki gökten zembille inmişler,onlardan medet umdular.
Ey cemaat aydın olmaya ne var ki? Onlardan medet umana kadar Önce Kur’an ve diğer dinlerin kitaplarını,ardından dinler tarihini,ardından askeri,ekonomi ve bütün tarihleri ve gelişimleri oku.25 yaşındaki bir doktor,öğretmen,mühendiişçi,fırıncı,kasap Amerika şöyle; AB şöyle,hükumet şöyle,aydınlar böyle,bu ülke kalkınmaz insanlarımız böyle hep sayar da hep sayar … Bir kendini görmezse
…………..Demek ki çocukluğundan beri herkes kendini hiç sayıyor o da şimdi hiç sayı yor.Sen necisin? Sen seyirci misin? 10 yılda aydın olunur.Hatta beş yılda da:Kimlerden Ümit bekledin? Nazım Hikmetler’ den mi,Necip Fazıl Kısakürekler’den mi…Hele oku ne var onlarda SİTEM,SİTEM,SİTEM! Ya birde çözüm olsun. Bir insan hem şair, hem çözümcü olamaz mı? Bir insan hem dinci şair hem de çözümcü olamaz mı?
Şiirler sanatsal yönden güzel.Ona dediğim mi var? Ama şiir el olacak üretecek.
Bilmiyorum ne haldeyim
Gidiyorum gündüz gece
Dedin mi?
Seni sömürecek seni bilen halini bilenler çıkacaktır.
Arkadaşlar bu ülkenin istisnasız bütün insanları alıcı.Sadaka bekler gibi bekliyorlar.Hele bedava olsun! Oh ne güzel! Bu olmaz.Şairsin,aydınsın…Bingür Sönmezler gibi…Oktay Sinanoğlular,Doğan Cüceloğlular gibi ol. Ülkene düşman olan emperyalistlerden ‘aferin’
Almak yetmez.Yetmedi de! Şiirler sitem,sitem! Sitem!
Şiirlerde şu var ben iyiyim,yöneticiler kötü.
Ben bunun farkındayım halkımız farkında değil,kuruntusu.
Şiirin de olacak icadın da …
Arkadaş Kuru kuruya akıl vermeler olmuyor.Olsaydı olurdu.
Nazım’a, Necip’e laf söyletmem derseniz….Birileri artık iyi şiir yazan,iyi roman yazan; iyi de siyaset yapan, kendisine fikir olarak en uzakta olanı bile kucaklayan yönetme,iş üretme çareleri bulan da olmak lazım.Dil değil hem dil hem el ozan lazım.
........Bu ülke insanları değişik düşünmeyecekler mi? O bizim değil mi? Görüşümüz ayrı olabilir.Ama aynı zeminde değil miyiz? Canımız değil mi onlar.İşte böyle kuruntulu,hasımkar aydınlar olacağına 25 yaşındaki doktorum,öğretmenim, çiftçim,fırıncım,çöpçüm, sen de oku araştır aydın ol.Aydınlık kuyumcu damı satılıyor. Nedir ki aydınlık.Ülkesine sövüyor,ben aydınım diyor. Söven aydın,sürekli eleştiren aydın,bölen aydın,kuruntusuyla kendini begenen aydın vs olmaz olsun.Hatta onlar yer işgal ettikçe yeni aydınlar da çıkmıyor.
Ey cemaat:
Ülkesini sömürtenlerin hücreleri,bu ülkenin aşıyla,ekmeğiyle var ve devam ediyor değil mi?
Canlılığınız.Çocuk desem çocuklar yapmaz senin yaptığını bir de onlara hakaret mi edeyim. ‘Aferinsiz’ mi büyüdünüz be AYDIN! Sen mum ışığı aydınıysan ben GÜNEŞ aydını olurum
……Sen yurtdışına giden bu ülkenin ekmeğiyle suyuyla beslenen hücreleri Türkiye toprağına borçlu olanlar siyasetçiler,din adamları,işadamları,lüks tüketiciler demek siz aydınsınız biz karanlık! Siz kendi ülkenizi bıraktınız da Amerika ve AB den mi ‘aferin’ almaya gidiyorsunuz?
Ey cematin müslümin evet itiraf ediyoruz biz müftüler ve imamlar olarak camiye geldiğinizde
Seze ‘Hoş geldin! ’ seninle gurur duyuyoruz ve yeteri kadar ‘aferin’ demedik.Hem de en hassas noktanızdan suçladık.Suçladık,suçladık,suçladık’Böyle bir mü’min olur mu? Dedik.’Oysa sizin camiden ayağınızı içeriye attığınızda her şey bitmiştir.Bu aziz ülkede özgürlük olduğu için gönülleri dola dola camiye geldiniz.Biz babaları onore etmedik.Dinden sınıfta kaldınız, dedik.Eve gittiler onlar da hanımlarına çocuklarına aferin demediler!
Ey halkım uyandık uyandık uyandık.Din adamı,öğretmen,işçi çöpçü geliyoruz.
Sağcı demeyin yürürken yolun sağı olmaz mı,solcu demeyin yolun solu olmaz mı,dinci demeyin bu yolda yürüyenlerin ruhu olmaz mı,davulcu demeyin bu yürüyenlerin neşesi olmaz
mı?
…….Söz cemaatim söz.Artık sizi ruh olarak ezmeyeceğiz.Hepiniz güzelsiniz.Kılanınız da kılmayanınız da.Fırından ekmek alınca pişiren namaz kılıyorsa’ almam’ demiyorsak hepimiz biriz, Ey cemaatim öyle kenetleneceğiz ki bizi yurtdışına satanlar utandıklarından ülkeye gelemeyecekler.Ey cemaatim öyle güçleneceğiz ki dinliyi,dinsizi kucaklayacağız.Ey cemaat
bir Mustafa Kemal vardı.İşte biz o olacağız.Ayrısı gayrısı olmayacak.O 4000 kitap okuduysa biz 14000 kitap okuyacağız.Şeytani kitap demeyeceğiz.Biz cesuruz cemaatim, biz zararlı bilgilerden mi korkacağız
……Ey cemaatim unutmayın bir kitapta iki şey dikkatinizi çeker biri bilgi, diğeri yazarın yorumu:Bilgisini alın.Yorumu ona kalsın ister uyarsınız ister uymazsınız. Ben bu kitabı okumam dediniz mi yazar yorumuna öfkelendiğiniz için ya yazarın araştırdığı bilgiler.Siz yazara mı kızıyorsunuz bilgilere mi? Bilgiler coninin olsun diyorduk vazgeçtik cemaatim.Geliyoruz,geliyoruz yetmiş nmilyon Türkiye onmuz omuza kardeşçesine.Artık DÜŞMAN DIŞARDA, BENDEN BAŞKA HERKES SUÇLU ya da BEN VARMIYIM Kİ
SUÇUM OLSUN; SÖZ HAKKIMIZ OLSUN demeyeceğiz artık.Aydın olmayı,siyasetçi olmayı kimsenin eline bırakamayız.
……Türkiye’deki Müslümanlık, Kurtuluş Savaşı olmasaydı bitecekti.Ey cemaat Türkiye’ye sahip çıkmazsak şehitlerimiz boşa mı gittil.Onların anneleri, babaları, eşleri, çocukları, yavukluları verdı.Onlar ki Faik Çavuşlar, Yakuplar,Mehmetler esir düştüler…Onlar ki Allahuekber dağlarında can verdiler. Onlar ki Çanakkale de,Sakarya da Dumlupınar da can verdiler. Neredeyse 800-900 yıl sonra unutulan Türklük ve Türkçe ve ülkenin gerçek sahibi ‘Padişah değil halk’ ilk defa Mustafa Kemal ile geldi.
……Şimdi bu emperyalistler bizdeki iç, her alandan işbirlikçilerle önce Mustafa Kemalliği yıkmaya çalışır. Mustafa Kemal güçtür. Emperyalizm’in bilimsel hasmıdır.Bilimin uçuşmadığı ülkede bilimsel askerliği,bilimsel devlet adamlığı,bilimsel cumhurbaşkanlığı…
………Sevgili cemaatim.Artık suçlanmayacak artık güçlenmeyeceksin. Artık camiler size güç,enerji olacak.Karanlığı karartanlar olmayacağız. ‘Karanlığa bir mum da sen yak’,değil,
KARANLIĞA BİR GÜNEŞTE SEN OL:Dünyayı sen aydınlat,ülkeni sen aydınlat.Bitsin bu zulüm,bitsin!
Yaşasın dünya insanlarının kardeşliği!
Yurtta sulh cihanda sulh.
‘Emperyalistler, karanlık yaratıp mışıl mışıl uyutanlar,uyku haplarınız bitti.Sizi bir adaya hapsedeğiz.Karanlığı siz arayacaksınız bize görünmemek için…
Dostlarıma sevgilerle
15.02.2007
Kayıt Tarihi : 15.1.2008 03:56:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!