Karanlığı Doğuma Durmuş Umutsuz Şiirler

Ömer Yazıcı
407

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Karanlığı Doğuma Durmuş Umutsuz Şiirler

utanç çizgleri belirmeye başladı hafiften
anlımda
kayıp bir simanın silik bakışlarındaki umutsuzlukla
yakama yapışmış kemirmekte
ertelenmiş sevmelerin yürek gıcırtıları
cinnete az kalmış
törpülenmiş sızılardan arda kalanlarla
kanamalı bir sevda bu
pembe ölümlerin soğuk gölgelerinde şekillenmiş
kabristan güllerinin ıslah olmaz kokuları hükümde
güneşi terk etmiş düşüncelere sıkışmış
hasrete düşürmeksizin dudak izlerini
plastik kadehlerin gösterişsiz çınçınlarında
adı konmamış çilingirlerin heyecanında
laf anlatamamanın utancındayım
aşk bu...

bakma sen ayak izlerimin söz dinmelez yürüyüşlerine
içi boşaltılmış şehirlerden geride kalanlar kadarım
ana memesine yapışmış bebek sevinçleri uzaklaşmakta
ihtilallere gebe yürek üşümelerim
usul usul sokulmakta
çeyrek kalmadan zemheri beyazlığına
ıssız sulardan kopar getir ayışığını
yakamozları yorganla yorgun bedenime
ısıt
içime demirlenmiş bakışlarının esrarını
buz tutmadan sensizlik
temmuz güneşiyle gel bana
emanetçi gönüllerden toparlamaktan acize düşümüş yüreğimi
sök...
yada
kartal yavrusu çaresizliğinde vur pençeni
aşk bu...

topla türkülerin tamamından sensizliği
sök al kendini tutarsız nağmelerden
katili ol pet şişelerde satışa sunulan serinliklerin
köşedeki bakkalları tedavülden kaldır
varsın susuz kalsın rakımız
o kadar çokşey varki aşlamak için
olmadı
birikmiş gözyaşlarımızı doldurmaktan geri durmayız kadehlere
biletsiz bırak ardına düşmüş insanlıktan uzak şerefsizleri
kopar gülüşlerini hayattalıktan
bıçaklanmış gül gibi yere düş
özünde gizlenmişler teker teker çıksın ortaya
batmaktaki gemiyi terk eden fare misali
pimini çekmekten korkma yüreğinin
orda göstermekten geri durmayacak kendini sevdam
aşk bu...

ölümsüz sevdaları yaşamaktan bitap düşmüş gönülleyim
çoktan katili olmuşum
sensizliği süslemiş, sunmaktan çekinmeyen düşüncelere
kaptansız gemilerin rotasızlığından arınmışım
başım dik
yolum sen
ayağa düşsede makamsız sevdalar
ipotekte kalsada içinde gülüşlerinin hapsolduğu yürek
bütün emanetçileri sorgusuz pullamış olmanın heyecanı bende
yakıştırmadan...
yaklaştırmadan
seni yaşamaya ant içmiş nefeslenmedeyim
dikiş tutmaz yaradan ötesin bende
aşk bu...

çiçekle yüreğini gün batımlarında yaşadığım sevdam
kokunu sunmaktan geri durma
usanmışlıklarını ardına al
göz bebelerinde saklı güzelliklere yol ver
esir düşürme arındırılmış sevdalaın titreşimlerini
kaldır ölü anıların kabuk bağlmakta olan yaralarını
ihanete gebe yarınları kararlı gülüşlerinle üşüt
buz tutsun
ama sarkmasında
ayaz gecelerin saçak diplerindeki damlacıklarla
aç gözlerini gerektiğinde
ısıt sevdayı
çünkü ben yakmaya cesaretsizim gözlerini
çoktan düşürmüşüm mutsuz yarınları düşlerimden
aşk bu...

biz ne imkansız gülüşlerden sıyrıldıkda geldik cann
işgallerden kurtarılmış şuursuz yüreğimizle
kıskanç aynaların inkarlarına inat
asi gecelerin sevimsiz sabah üstlerinde uykusuz
türküsüzlüğü sevişmelerimize saklayarak
hilesiz sevdalanmanın lezzetine tutunup
eşkiya günlerin çocuk sevdamıza kılıç sallamalarına aldırmadan
ve geç kalmadan sevmelerin en seni sevmek olanına
geriye düşmeden
düşürmeden gölgesini mısrasızlığa
sus gelmeden
eksik etmeden kulağımdan ahengini sesinin
vur kendini
benden ötede kalanlarla
yoksa
öfkesini tüketmeden çileli gülüşler
yada
karanlığa doğuma durmuş umutsuz şiirler
bizi öldürür
aşk bu...

FUFUKA

Ömer Yazıcı
Kayıt Tarihi : 14.2.2011 16:36:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Ömer Yazıcı