akşamlar çıldırasıya
şımarmada erken
kırpışan yıldızlar
dönerlerken dünden
şu densiz akşamlar
niye ve ne diye sevinir
oysa o yıldızlar
akşamların kefenidir
gün günden yiter dünkü gibi
dün doğar doğurur günü ölür
mişli geçkin gemiler gömülür
teslim olmadan yön bulur piri
yamandır ve sahicidir bugün
el gibi
ekmek gibi
emek gibi
özgür kelebek kadar erdemli
bugünü ömürü yarını gömülü
çözülmez huylu
dövülür boyuna yelkenli
yarın can yakmaz daha henüz
üfleyen cincidir
yarını bilir
doğrar ekmeğini
geleceği bilir
geleni üfler
yaşanmamışı bilir
günün bereketi der sebeplenir
hınzır rüzgar pervasızca şişinir
sokulur üflemez keyfine gezinir
oysa cinci hoca kuvvetli üfürür
direnir yelkenli oysaya tükürür
öyle böyle sulanıp bayılma
kırpık yıldızlar körebedir
anlık kayarlar
aydınlıktan sahi
yersiz bilindik
yıldızlar gibi ani
sinik günler
karanlığa sobelenir.
parantez açmadan;
dünü taşımadan
yarını boğmadan
bugüne boğulmadan.
Müjdat Eraslan
balaban Kent Şairleri.
Kayıt Tarihi : 14.7.2009 00:48:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!