Canlar canına yol bulalım biz, yar elinden
Güller derelim; beyaz güller, kımızı güller
Dostlarla sohbet edelim daim hal dilinden
Aşkla, şevkle, muhabbetle dolsun şu gönüller
Canlar canına yol bulalım biz, yar elinden.
Alem içinde alem var, alem içinde alem
Seyreyle ki gönlünde daha neler var neler
Sohbet ile, muhabbet ile, yar ile her dem
Açılmakta birer birer, açılmakta perdeler
Alem içinde alem var, alem içinde alem.
Nedir ki ömür dediğin; uzun mu, kısa mı?
Geldin, gittin; iki kelime arasındasın
Gülüp eğlenmeye mi geldin yoksa yasa mı?
Karanın akındayken akın karasındasın
Nedir ki ömür dediğin; uzun mu, kısa mı?
Istırap mıdır, insanın alnına yazılan?
Hep harap mıdır gönül? Yoksa güler mi o da?
Nasıl kurtulur bu bilinmezliklerden insan
Yoksa düğümlenip de kalır mı bir noktada?
Istırap mıdır, insanın alnına yazılan?
Muhabbetin menbaında güller varsa eğer
O güller kimin elinde? Ona bir bakmalı
Her ne var ki gönlünde, sevilmeye değer
Gerçekten sevilmeye değer midir? Bakmalı.
Muhabbetin menbaında güller varsa eğer.
Ruhumda yankılanan bir terennümdür hasret
Yankılanır yankılanır da bir yerde kalır
Ve bir noktadan sonra faydasızdır nedamet
Gönül haritamda bahar, ötelerde kalır
Ruhumda yankılanan bir terennümdür hasret.
Ellerimin uzanamadığı her şey benim
Bende sandıklarım bir o kadar uzağımda
Ben “ben”de olmamanın derdiyle mustaribim
İçimde bir hüzün, bir tebessüm dudağımda
Ellerimin uzanamadığı her şey benim.
Ya bir sabah uyanınca her şey başka olacak
Ya da ben hep aynı sabaha uyanacağım
İçimdeki hicran huzurunda son bulacak
Hayalinle, hasretinle ah ben yanacağım
Ya bir sabah uyanınca her şey başka olacak.
Hangi günün sabahındaydı ki o gözler
Kupkuru göz pınarlarıma dokunmuşlardı
O hâli, o hayâli gönlüm nasıl da özler
Hangi gecenin ardında âh o muştu vardı
Hangi günün sabahındaydı ki o gözler.
Alnımda çizgi çizgi uzayan bir tefekkür
Muhabbet; muhabbet bir umman, dalsam içine
Tel tel olmuş benliğim, yollarına dökülür
Dışı buysa muhabbetin bilmem ki içi ne?
Alnımda çizgi çizgi uzayan bir tefekkür.
Nasıl ki gün doğuca gider gecenin hüznü
Alnımdaki çizgiler de öyle dağılacak
Ötelerde bıraktığım bahar mıdır, güz mü?
Bütün bunların anahtarı sendedir ancak
Nasıl ki gün doğunca gider gecenin hüznü.
Ilık bir bahar sabahı çıkmalıyım yola
Düşmeyen düşünceler, düşmeliler yakamdan
Sabah ola hayr ola, hep başkası gayr ola
Gelmemeli gelenler, bunca zaman arkamdan
Ilık bir bahar sabahı, çıkmalıyım yola.
Mümkünse tarif et, mümkünse anlat bunları
Mümkün mü, mümkün mü söyle bu imkansızlıklar
Belki de fark edemeden geçirdin baharı
Yum gözlerini bak; orda nice baharlar var
Mümkünse tarif et mümkünse anlat bunları.
Kayıt Tarihi : 23.1.2017 22:54:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Ufuk Özgen](https://www.antoloji.com/i/siir/2017/01/23/karanin-akindayken-akin-karasindasin.jpg)
Beşlik bentlerle yazılan şiirde yine her bent kendi içinde çapraz uyaklanmış... ababa.... cdcdc... diye şiir devam ediyor... Ölçü her dizede tutmasa da şiir 14'lü kalıba uygun yazılmaya çalışılmış....
Bir hayli emek verilerek yazılmış şiirinizi ve sizi kutlarım Ufuk Bey... Saygılarımla....
TÜM YORUMLAR (2)