Dilimi suyu toplayan kovalar gibi açık
yerde olduğu seçilen kanatlılar gibi
sayıklayan yağmuru penceremin
ve odamın ortasında gördüm
Her çiçeğin ergenliğine sakladığı rengini
taşları
ve suyun tazeliğini öven dalgalarla
akşamın ardında bıraktığı kızıllığı
seyre daldım
boynunun ince ve üzgün yerlerinden
Köpüren bir güldü akşam
bir fotoğraf tutuyor gibi ellerinde
denizi harcayan yoksul kadınlar gibi şen
kokluyor güneşin soldurduğu gülleri
Güller ki denizin ölümünü umarak
gökyüzünü ısırıyor mavinin eskittiği
parçalar koparıyor suskunluğundan kayalar
çıtırdayan ağaç kabuklarından dişleriyle
Suyun kutsallığına yaraşan ulu ağaç gövdesi
doyur, o eskimez sütünle emzir beni
Tarihin çelimsizleştirdiği
yenilgiler oyunundan bir kâse sun
İyileşeyim, kapısı kırık evlere koysunlar beni
dilimi değiştireyim suskunlar gibi
Kalemin kilidini kıran
suyu düğümleyen çöllerin merasimi
tutacaktır yakasının merhametin
Savruluşun sesine katarak konuşmasını
haykıracak bir denizin dalgasını
Kirpiklere
ve bakışın her türlüsüne alışkın olarak
kayan yıldızlarla giden güzelliğini her sabah
yeniden koparacak güneşin bütünlüğünden
baksın diye balıklar yansımasına
dudaklarının aynasından
Seni aydınlık göçlerle bana getiren melekler
Leylak sağanağı gibi gökten avucuma düşen
iyiliksever kelebek
fakir alıntılar yuvası senin konduğun yer
Parmaklarıma doğru çözülen
ve akdenizi bölen karanfiller
saydam ağıtlarını saklar
kıyıyı kurcalayan ezgisi yosunların
mühürlü izlerinde
Kayıt Tarihi : 9.8.2010 13:24:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!