Gurbetteki âşıklara hâb verdi karanfil
Kalplerde itâb, canda azâb verdi karanfil
Bir hamlede ilk aşka düşen gonca vürûda
En başta ateş sonra da âb verdi karanfil
Dostlarla içip her gece şenlik dileğiyle
Hânendeye mecliste rübâb verdi karanfil
Tutkunlara hasret gideren sevgi yolunda
Yüzlerce nasâyıhlı cevâb verdi karanfil
Yanlış yola girmekle günâh-pîşe zühûra
Yol güsterecek hubb-i sevâb verdi karanfil
Dermansız olan derdine merhem değerinde
Gurbet-zede Bâkî'ye ikâb verdi karanfil
Hâb = uyku
İtâb = zahmet
Gonca vürûd = gonca güller
Hânende = şarkıcı
Rübâb = kemençe
Nasâyih = nasihatlar
Günâh-pîşe = günah işleyen
Zühûra = çiçeklere
İkab = zorluk, zahmet
Mefûlü mefâîlü mefâîlü feülün
/ / . . / / . . / / . . / /
Kayıt Tarihi : 25.12.2010 20:45:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Götürün Rüzgârı da Tutuklasın Adalet
Soyunmuş mânânın kıssa'larını şahsiyet
Özgünlük davanın altında var-gir cinsiyet,
İnsan çarpık üflenmiş tahammüle irsiyet...
Getirin insanı da yargılasın kutsiyet.
Giyinmiş modanın kısa'larını asalet
Özgürlük davanın üstünde binbir dalâlet,
Rüzgâr sapık üflemiş tecavüze delâlet...
Götürün rüzgârı da tutuklasın adalet.
Ahmet Durgut
TÜM YORUMLAR (1)