Mehtaptır titreyen
ibrik ibrik dökülen suda
narin, hüzünlü, karanlık
ve en kutsal yanıyla gece
bir korkudur
korkmaktan korkan
karan/fillere
İmbiklerden damıt karanlığı
damıt ve iç
kendi kanındır
ağlama hiç koparılırken
duygular teninden
De ki:
Olamaz, olmamalı
süngünün ucunda çiçek
ucunda çiçeğin, şarapnel kokusu
Budur işte bilinen
o bilinemez gerçek
Budur karan/fillerin korkusu
Öğrenin bilgeden
Serin, leylak kokulu kızların
Ejderhalarla alakası
karşıdır akla
artık her kaza
bir olasılıksızlık...
İçimde çıban açar çiçekler
avunmayı bilirim
avunmayabilirim
nice acı oldum ağıtsız kalan
yarınlar yalnızca bahane
ilahi bir hayvan gibi
kezzap içimli memelerinden
içtim, acıları kanatarak
Demagog ve uysal
yalancı ve ruhban
tüm dikenleri içtim...
Bana ne yüzmeyi unutan balıktan
açmıyorsa çiçekler, bana ne
Mademki serinlik gecenindir
vakti gelmiştir ölümün
keşfetmeliyim
okunaksız da olsa
yazmalıyım
Ölüm, özel bir konudur çünkü
her harfinde gölge gölge
karan/filler
Şık bir ölüm seçilmeli
karan/fillere üzünç yakışmaz
her ölünün kendi
kızıl çiçeği vardır aslında
her kefen beyaz
karan/fil
Düğünden kaçırılmış bir
duvak gibidir...
(1993)
İsmail Erkan TolayKayıt Tarihi : 27.8.2002 11:39:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!