Karalı haber.
(Annem ve Babam'ın arkasından)
Karalı haberli geldi mektubum.
İki kolum birden kırıldı gitti.
Kısmet olamadı bir yudum suyum.
Bir tek oğlu idim, darıldı gitti.
Biri gidip; hazırlamış yerini.
Peşi sıra alıp gitmiş yar'ini.
benden çok severmiş biri birini.
El ele, kol kola, sarıldı gitti.
Nerden düştüm yad ellerin çarkına
Düş gördüm ya, varamadım farkına.
Alamanya! lânet olsun markına.
Yüreğime hançer vuruldu gitti.
Hem öksüz, hem yetim, boynum büküldü.
Ayırmamak; belki Hakk'dan ödüldü.
Dedemle ebem de aynı gün öldü
Bizde düzen böyle kuruldu gitti.
Ölüm haberiniz köye çalındı.
Hısım akrabaya haber salındı.
Namazınız komşularla kılındı.
'Oğlu nerde'? diye soruldu gitti.
Bilinmez! ecelin vakti bilinmez.
Yaratan emridir karşı gelinmez.
İki hasret böyle birden alınmaz.
Azrail'e kalbim kırıldı gitti
Oğlum küçük salınızdan tutmadı.
Oğlunuz bir avuç toprak atmadı.
Zalım felek bunu iyi etmedi.
Bu işler hep bana ar oldu gitti
Ablalarım elde hergün gelemez.
İki hasta birbirini belemez.
Körpe kuzu her koyuna melemez.
Elin kızı size yar oldu gitti.
Haber göndermeye kıyamadınız.
Yerime kimseyi koyamadınız.
Bir oğlunuz idim doyamadınız
Yün yataklar size har oldu gitti.
Böyle mi olurdu felek yazsa da.
Çoğa sayın evlatlığım azsa da.
Köylümüz ne kadar geniş kazsa da,
O mezarlar size dar oldu gitti.
Almanya: 21/Nisan/1974
Nisari ÖzdoğanKayıt Tarihi : 28.8.2008 16:43:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Almanya'da çalışıyorum. Yıl; 1974 İşten eve geldiğimde; mektuptan babamın hasta olduğu haberini aldım. Çalıştığım firmama dilekce yazarak 20 gün izin talebinde bulunup, havaalanına ve sabaha Türkiye'ye geldim. Babamın hastalığı ile ilgili doktor ve hastahanelere başvurarak, aldığı ilaçlarla biraz iyi olduğunu görerek, ve kendisinin de isteğiyle Almanya'ya döndüm. Annemin rahatsızlığı müzmin astm olduğundan periyodik ilaç alırdı. Ben gittikten üç gün sonra Babam, haftaya aynı gün de Annem vefat ederler. Dedem le Babaannemin de aynı gün vefat ettikleri bir vakıadır. O zamanlar telefon olmadığından, mektuplarla da iyi olduklarını yazdılar hep. Ta ki; Yöremizin adeti veçhile 52. gün yemekleri için toplanan akrabalar bize haber vermeyi kararlaştırıp, o menhûs mektubu yazana kadar. Kesin dönüş yapmama sebep olan bu acılarımı, göz yaşlarımla şiirime dökmek istemiştim.
Hısım akrabaya haber salındı.
Cenazeniz komşularla kılındı.
'Oğlu nerde'? diye soruldu gitti.
İnsan tek yasları kaldıramazken çifte yasın şiirini yazmışsınız ki gözler dayanabilir mi bilinmez. İşte gurbetin en acı yanı bu sanırım. Hasret buram buram tüterken anneler , babalar evlatlarına, evlatlar hiç birine doyamadan göçüp gidiyorlar. Neyse ki hastalıklarında bari görebilmişsiniz ya o izni de alamamış olsaydınız öyle değil mi? . Allah mekanlarını cennet etsin Nisari Baba. Güzel ve çok hüzünlü bir şiirdi.. Çoğu gurbetçinin yaşadığı acıları dile getirmiş şiiriniz. Selamlar saygılar
öncelikle annen ve babanı Allah rahmet eylesin, mekanları cennet olsun,toprağı bol,kabirleri nur olsun,sizede sabırlar versin hocam,
üst üste iki acı kayıp,bir hafta arayla,hemde anne ve baba,sizi şuan çok tahmin ediyorum ki,gerçekten çok zor günler geçirdiğinizi ve ne halde olduğunu biliyorum,
gerçekten öyle etkilendimki şiirinizden,duygulanmamak mümkün değil,Rabbim bir daha böyle acılar ve kederler vermesin,sizi yürekten kutluyorum,selamlarımla beraber tam puanı gönderiyorum,
TÜM YORUMLAR (3)