güzel kızdı.
ilk gençliğinin sonlarındaydı ama daha yoğundu varlığı.
incecik burnu tarihteki tüm büyük kadınlara yaraşırdı.
kırmızı kalın dudakları ve çıkık elmacık kemikleriyle gönül bağlatıyordu.
güzel kızdı kısaca...
gözlerinin derinliği sıkılgan gülüşünden başkaydı.
gamzeleri başka söylüyordu hâletini, kaşları başka.
aralandığında dudakları, mahmurluğum oluyordu kımıldayan ufak çenesi.
başka bir minyon kızcağız hiçbir ruha daha ağır gelemezdi;
buğday teninin sarmalayıp takatten kestiği kalbimi, nefessiz bıraktığı kadar.
kanımın akışını, hiç olmuş bedenimde, sönükleştirdiği;
avurtlarımı hissizleştirip, algımı donuklaştırdı kadar.
duyurduğu hissi kaybetmekten korkuttuğu ve bir temiz uyandırdığı bütün hayranlıkları;
hiçbir sözlükte olmayan bir kelime tesadüfen olsaydı, belki anlatılırdı.
söylenebilecek çok şey yok ya,
güzel kızdı kısaca...
http://karalanma.blogspot.com/2018/08/karalanmalar-20.html
Ferman KarakoçKayıt Tarihi : 3.8.2018 15:18:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!