yerini yadırgayan bir yıldız gibi
düşersin içimden her akşam
kırışır yalnızlığım
başlar tazelere uzaklığım
geceye sarılacak kadar kötürüm
nefesini yarılayan kelebekler kadar kısa ömürlüyüm
hani sen yoksun diye de
gördüğüm her rüyaya darılacak kadar
hüzünlüyüm
dilimin tel örgüsünde kanayan peltek şarkılara
sol anahtarına istiflenmiş hasretinle
gün ışığını anlatan bir sarmaşık sürgünüyüm
sen şiir olup ağarsın pencere kenarıma
incecik bir fikir gibi koparsın
azınlık kalırım sonra
nasıl da seslenirim silik bir gölge gibi peşinden
melez renkler meleşir
ıssızlığımın dağ yamaçlarında
canımla can çekişirim
ruhumda ıslak saldırılar
saba makamında lâ çeken kuşlar
bir gamzeli fasıl yürütürüm göğün kefeninden
onlarla yürürüm sulara
onlarla gömülürüm günlüğüme sessizce
ben özgürlüğü seçerim
tüm noktaları ateşe veririm
sen şehir olursun düşlerimde
tırmanırım göz kapağının tehlikeli surlarına
ölesiye dalgalanır
ölesiye genişlerim
düşerim sonra yeniden
dağılmış duvarların sinsi diplerine
aşktan kıvranan tüm düşünceleri yok sayarım
kabul ederim yenilmişliği
bakışlarından menekşeler dererim
nasıl da büyürüm kızlı bir gün gibi ellerinde
bir kızıl isyan gibi dudaklarında
arsız bir öpücükle uyanırım
çırpınarak ölürüm
karanlığın boylarında yeniden
,
_boran
Ramazan Boran
Kayıt Tarihi : 6.9.2020 11:23:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!