Geceler sağır olduğunda, çığlıklarınızın şahidini şiirlerde bulursunuz ancak. karanlığın sesinizi boğduğu zifiri sulardan, ancak kelimelerin gücü kurtarabilir sizi ve siz ancak mısralarda yaşayabilirsiniz, bülbül olma hayaliyle gül dikeni ömür geçiren biçare gönüller.
Zaman; bir eli kırbaçlı zalim, bahar gelmeden, henüz açmadan gonca güller; hayallerinize dokunuyor ve çürütüyorsa; sebepsizlikler, dilemmalar, çözümsüzlüklerle sorularınızı, ki siz daha sorun bile görmezken soruları... başlangıçlarınızı, sabahı olmamış akşamlarda yapın, siz; kum saati yalanlarda bir tek doğrusuna sımsıkı tutulmuş yardım gemisi bekleyen filikalar.
Seyri aleminden sual eden gözleri yaşlarla dolmuş sevgili ünvanlı yalnız güzeller, en iddialı oyunculuğunuzla süslüyorsanız tiyatro hayatlarınızı, perde arkası dünyalarında değil, seyirci alkışlarında yaşayacaksınız en uçurum dibi ayrılıkları, ki siz, daha uçmayı bile öğretememişsiniz sahte gülüşlerinizde gizlenmiş erol taş yüreklerinize, -figüranlar.
Önceki hayatlarınızda yer almış düşüncelerinizi, sigara dumanında kelimelere istifler, okyanuslara bırakırsınız. açık adresiniz kırılmışlıklar ya da kırgınlıklar değildir, gidişleriniz yol-zaman sorularından oldukça uzaktır,ve gözlerinizi kapadığınız vakit hala bir tek kişisinizdir, aldatmayı bırakın kendinizi, ki siz en çok kendinizi kırmışsınızdır, bir beden büyük elbiseler.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta