Sonsuz bir okyanusa bırakıldım bir noktadan,
küçücük bir sandalla hem de,
geri dönme ve hatta bakma
hakkım bile olmadan.
Önümde bir ufuk çizgisi,
git ha git hiç durmadan,
bir santim bile yaklaşmak olanaksız.
Gerçi yaklaşıyorum ufuk çizgisine zaman zaman,
ya da belki ufuk çizgisi yaklaşıyor bana,
ama hava bozukken.
Bu defa da dalgalar oluyor,
git gidebilirsen.
Bırak gitmeyi,
sandalı devirmediğime şükür.
Dalgalar yok oluyor, duruluyor okyanus,
ufuk çizgisi yine uzaklaşıyor.
Biliyorum, ufka bir zerre dahi yaklaşamadan
alınacağım yine bu okyanustan,
eskiyen sandalımı okyanusa terk ederek.
Ben mi? Ben, zaten ben.
Sandal, beden.
Okyanus, sonsuz yaşam.
Bırakıldığım noktadan öncesi geçmişim,
bilemediğim.
Alınacağım noktadan sonrası ise geleceğim,
göremediğim.
İkisinin arası ise yaşadığım bu yaşam.
Ufuk çizgisi,
yaşamımda tahayyül edebileceğim son noktam,
belki de sonraki yaşamıma
başlayacağım ilk noktam.
Sonuç olarak bu karalamanın özeti,
ezelden ebede devam ediyor yaşam.
19. 3. 2001 – Pazartesi
Abdurrahman ÖzdemirKayıt Tarihi : 7.12.2006 10:34:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
SAYGILAR..SELAMLAR ..
TÜM YORUMLAR (1)