Dalma o konuya bence. Bak her şey kendiliğinden olursa olacak. İnsanlara neyin iyi geleceğini keşfetmeden de bu olmaz.
Mutlu son hayal etmek için mutsuz başlangıçlar mı hayal etmeliyim yani? Yok mu bu kısır yılanın bir başı bir kuyruğu, ayrıştırsak da sürünse- süzülse - yürüse gitse artık kendi yolunda, daha fazla dolanmadan etrafımızda, dolaştırmadan düğümlemeden hayatlarımızı.
Önce kaybetme noktasına kadar.. uçurumun ucuna değin getirilecek illâki karakter ve itelenecek, ki tam uçup boylayacağı an dibi, kurtarılsın bir güç tarafından -içsel ya da dışsal- hangi yönü daha güçlüyse artık.. hayatın ve her şeyin değerini anlayıversin bir şıklamada. Tabii biz izleyiciler de özdeşleyim yoluyla o kıyıya gelmeden miş gibi-mış gibi duygu duyumlarımızla inandırılalım şıp diye.
Ayrılırken, neyden uzaklaştığını bilirsin ama birleşirken asla. Neyle birleşeceğini bilemezsin. Bir kenti görmüşsündür iyisiyle kötüsüyle, karşına çıkacak yeni bir kent vardır kaç km. sonra kim bilir? Bilmezsin, ne zaman varacağını, varabilecek misindir acaba? Her an her şey olabilir öyle ya. Ayrılışlarda, kimi, kim tarafından terki diyar edildiğimizi - ettiğimizi biliriz ve ne kadar sürebileceğini bu unutuluşun tahminen, kaç gün yas tutacağımızı da.. Özlemimizin neye, kime olduğunu biliriz, kimin için ıslandığını yastıklarımızın.. giderek özlemez olunacağını, fotoğrafın an be an silinip gideceğini, azar azar azalan çarpışan duyguların kimle savaştığını biliriz. Bilmediğimiz yeniden, nerde, ne zaman, kime ve nereye doğru olduğumuzdur, birleşmeye doğru akarken zaman. Geçip gitmektedir yine günler güldür güldür tıpkı ayrılıştaki gibi değildir bu kez, izafidir zamanı algılayış. Birinden, bir yerden uzaklaşırken birine, bir yere doğrudur hep yaklaşışımız.. yasın süresi belli olsa da bu doğumun süresi belli olmaz.
"Herhangi bir patlamanın tetiğini çeken olay, bir niceliğin kritik bir değeri aşmasıdır; sonra her şey kontrolden çıkıp hızlı bir tırmanış göstererek, tetiği çeken ilk olaydan çok daha büyük bir sonuç yaratır." der, R. Dawkins - Cennetten Akan Irmak - Yaşama Darwinci Bir Bakış adlı kitabında (syf. 135) .
Niceliksel bir birikme içeriyor yani niteliksel her başlangıç.
Olduğum gibi olmakla, bambaşka bir kişilik, kimlikle varlık kazanmak arasında cereyandayım.. bu akım.. "gerçekler, fantazilerden daha avutucudur"* setlemesinde bir yandan, diğer yandan "kendi istek ve inancımız bizi kolayca yanıltabilir"** tamponuyla beslenmekte gibiyse de aslında açlık oyunu bu bir nevi.
Bir yutturmaca oyunu dahası. Oyunun bütüncül kuralı bu, yutturma yoluyla yutulma.
Şimdi bu gerçeği biliyoruz her an kanmaya hazırız - ya kandırmaya hazır olanlarımız - onlarında hazır olacakları aşikar. Öyleyse yutturmaya çalışırken yutuluyor yutuyoruzdur birbirimizi ve bu kandırmaca oyunlarıyla anlıyor ve keşfediyoruz demektir karakterlerimizi.
Ta başından beri her şey bir tasarımdır demiyor muyduk! Bir büyük düşünen var bizden gayrı bu alemi beceren!
Günler gelip geçmektedir ama onunla ve evet kiminle olduğunu asla bilemeyeceğimiz biriyle yakınlaşma halindeyizdir asla bilemeyeceğimiz bir mekânda.. tıpkı ne zaman öleceğimizi ve ölünce neyle birleşeceğimizi bilemediğimiz gibi.
Her ayrılış ölümsel deneyimlerimizdir bir bakıma. Yaşamımızdan an be an ayrılışlarımızdır terk ettiğimiz - edildiğimiz her ilişki. Karşılaşmayı, birleşmeyi ümit ettiğimiz bir son ilişki şekli vardır o da ölüm.. ayrılmamacasına.. birleşeceğimiz o son güne bakarız uçsuz bucaksız gibi görünür o ufuklar.. o ufuklarda tasarlanan bir şeyler vardır.. bir gelecek.. ama nasıl bir gelecek?
Zengin bir gelecek. Herkesin, hepimizin arzu ettiği şekliyle öyle değil mi?
Ama bizimkisi, yani benimkisi ne yapacağımıza bağlı bu zenginlikle..
Zenginlikle ne yapacağız? Ne yapacağım ben bu zenginlikle?
Zenginlikle ne yapılır?
Ne yapılmaz ki?
Zenginlikle ne yapılmaz? Meselâ...
Konuşmamız lazım.
Hadi konuşalım!
Kayıt Tarihi : 31.5.2013 20:17:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
.................... * Karanlık Bir Dünyada Bilimin Mum Işığı - C. Sagan Syf. 205 TÜBİTAK - Çeviren: Miyase Göktepeli; **Parapsikolog Susan Blackmore - Karanlık Bir Dünyada Bilimin Mum Işığı - C. Sagan Syf. 227; 23 Mayıs 2013; 12:15:13

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!