Karaköprü Şiiri - İbrahim Halil Demir

Kara köprünün dağlarındayım,
Bülbülleri şakıtan bağlarındayım.
O yar ne söylerse söylesin sevda hakkında,
Ben söylediklerinin arkasındayım.

Kara köprünün ak pıyarındayım,
Güzel gözlü ceylanlarının sevgi avcısıyım.
Yansa yüreğim kor bile olsa,
Yanakları gamzeli yarin sevdalısıyım.

Kara köprünün mayhoş narıyım,
Kışın metrelerce yağan lapa, lapa karıyım.
Rengarenk gül bahçeleri içinde,
Yürekleri bir hoş eden en güzel sarıyım.

Kara köprünün envai türlü üzümüyüm,
Yarin sevdalı gözlerinin sürmesiyim.
Tek, tek güzeller podyuma çıksa bile,
Ben o yarin kiraz dudaklarının esiriyim.

Kara köprünün bal akıtan inciriyim,
Yarin bindiği en asil atın boynundaki zinciriyim.
Metrelerce uzaktan gözleri kamaştıran,
Parmağındaki paha biçilmeyen yüzüğün incisiyim.

Kara köprünün bereketli toprağıyım,
Dadına doyum olmayan yoğurdun kaymağıyım.
Saraylar villalar bile yaptırsam az gelir,
Çünkü ben o yarin canı gönülden aşığıyım.

Kara köprünün en lezzetli fıstığıyım,
Eşi benzeri olmayan yarin kuş tüyü yastığıyım.
Aşk ve şevkle anlata, anlata bitiremediğim,
Yaşama gayem olan yarin dantel işleyen tığıyım.
15/05/2007

Not Kara köprü, doğduğum Şanlıurfa ya bağlı çok güzel bir beldedir.
Bir zamanlar envai türlü üzümü, fıstığı ve tadına doyum olmaz incirleri,
Türkülere konu olmuş bir iki kilo ağırlığında mayhoş narı ve ak pıyar adında
İçimi çok mükemmel kaynak suyu vardı.Ama şimdi ne yazık ki bunların çoğu kalmadı.
Şatafatlı daireler apartmanlar uğruna hepsinin sonunu getirdiler.
Bu şiir kara köprülü olan ve Kara köprü’ yü seven herkese armağanımdır!