Karadulun kibri ağ ördü kirpiklerime geceden önce
Çevrende surlar vardı aşılması güç
Kentinin her kapısını zorladım yalınkılıç
Haziranın sabıkalı sabahlarının birinde
Güneş uykuya daldı
Kıtlığın başladı sonra
Ve ben
Buzdan ayak izleri bıraktım yardan düşen her yola
Toprak dondu,su dondu ve zamanın adı
Elimin son dileği unutulmuş bir kahraman olmaktı
Bu yüzden
‘’Ama’’ların cümleleri paramparça ettiği bir şiir yazdı
Bu gece ay bakır kızılı, kanla kaplı gövdesi
Belki saklı hevesleri vardı da anlatamazdı
Başlamıştı sessizlik evresi
Varlığın uzakta yaşlanırken, yokluğun hep genç kalırdı
Saplanırdı bir boşluğa adam
Her randevuya geç kalırdı
Dramını kumlara fısıldayan
Kumral gecenin üstüne atıldı yıkıntı
Zincirini koparıp
Kalem tökezledi
İdare lambasının isine yazdım işaret parmağımla adını
Gördüklerim görmek istediklerim miydi? Hayır.
Bu yalnızca ruhumun şartlı tahliyesi
Kapattın gözlerini yine
Sen uyusan da
Gece uyanık, rüzgar uyanık ve ay
Samanyolu nefes alıyor derinden
Kentleri kavuşturan yollar
Kıvrım kıvrım oldu kederinden
Beklentilerin ağırlığı altında ezilen
Umudun omuzlarında durgun
Vurgun gözleri zikrediyor suskunluğumu
Kalbine kurduğun baraj kanında kin tutuyor
Soğuğun nasıl bir rengi var ki, kir tutuyor?
Nil kaç ülkeye yar bilmem
Ama ben çöl bölüp geçtiği
Sınırlarla bölük pörçük.
Beni çağırıyor ufuk çizgisi
Tekdüze, gel diyor
Tek vücut sen ve ben
Çakal yuvasına uğrayan her sabahın yüzü cılk yara
Uzakta değilsin o kadar
Ömrümün tam ortasında
Kayıt Tarihi : 8.4.2013 17:35:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!