S. Karadenizden Şiiri - Enver Ertürk

Bu bir renk.
Altı kişinin oluşturduğu emsalsiz ahenk.
Bazen tek gözü kapalı uyuyan,
yırtıcı bir kaplanın şaşırtan sakinliği..,
Çoğunlukla,
Serçe kuşunu gören bir kedinin..,
Her an zıplamaya hazır gerginliği.

Ağ atmaya hazırlanan,
daha doğrusu KURTULUŞ savaşında,
İstanbul'daki işgâl kuvvetleri deposundan..
İdamı göze alıp,
birbir yolla kaçırılıp
İNEBOLU üzerinden
KUVVA'ya yollanan
beş on sandık silahtan..,
Namusu gibi kendini sorumlu tutan..
Sakarcıklarla süslü muhteşem dalgaların,
bir ileri bir geri gidip gelmesi gibi..,
Kâh omuzlarını,
kâh bacaklarını
hasılı bütün organlarını..,
Coşkun müziğin ritmiyle,
yalçın kayalıklarda kırılan..,
Dalgalar arasında
kendine yol bulmaya çalışan
bir balık kıvraklığı ile..,
Eğilen doğrulan
sağa sola yalpalanan
bir balıkçı takasındaki uşakların..,

Yeleklerinde üç beş sıra gümüş köstekler,
bellerinde Sürmene yapımı hançerler..
Ve göğüslerini süsleyen,
Şairin dediği gibi
uğrunda binlerce güneşler batan
Yıldız ile hilâlden..,
Aldıkları ilhamla horon tepmeleri..

İşte bu benzersiz ahenk..,
Gözler kamaştıran solmayacak renk.