Karaçam Şiiri - Mehmet Özcan Yasdıbaş

Mehmet Özcan Yasdıbaş
404

ŞİİR


9

TAKİPÇİ

Karaçam

Bahar ayları gül kokularıyla gelir.
Ağaçlar gelinlik kızlar gibi süslenir.
Heryerde şımaran fidanlar
Süzülerek bahar yelinde raks ederler.
Eteklerinin en güzelini giyiyor ulu dağlar.
Aylar var ki beyaz entarileri dar gelmiş
Yemyeşil üstüne; kırmızılı, morlu etekler giyinmiş.
Hele de türküleri çağlayanlara karışan dereler,
Neşeyle akıp kıvrıla kıvrıla geçerler.
Meşeler palamutların tomurcuklarını
Elmalar, kirazlar, bembeyaz taçlarını takarak
Kutlu misafiri karşılar gibi süslenmişler
Yalnız şu göğ eteklerin dibinde yalçın bir kayalık
Kısmet midir, hikmet midir üstünde bir karaçam
Seyre dalmış tüm gelinlik kızları uzaktan.
Bahar neşesini yayarken, gülümseyemeyen bir o
O ki ne çok üzülürdü tüm ağaçlara
Kıştan evvel kara habercileri gelirdi
Önce yaprakları hasta eder, sarartırdı
Birden, acımasızca koparırdı onları dallarından
Bir yeşil kalan, mütevazi karaçam.
Uzaktan gözyaşlarını içine akıtır izlerdi de
Bahara sevinen bu kardeşlerine şimdiden üzülürdü.
Bahar ayları, gül kokularıyla gelir
Çiçekler özgür, kardelenler mahsun,
Diyar diyar mis kokuları yayılır da
Bir karaçam kalır uzakta, yapayalnız,
Bu kutlu düğünün halaylarına kayıtsız.
Bilirdi o, tüm bu hazırlıklar boşa,
Ne de olsa çok sürmeden gelecekti kara hava.
O vakit, o denli üzülecekti kardeşlerine karaçam.
Önündeki bu ölümlere, kızacaktı acımasız kara kışa.
O yalnız yine uzakta, tek başına kalacaktı…

Mehmet Özcan Yasdıbaş
Kayıt Tarihi : 26.1.2017 12:13:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Mehmet Özcan Yasdıbaş