Karacabey idi o yiğit ozanın adı
Gönül verdi bir güzele bir yığın kelam dedi
Bıkmadı,usanmadı,yandı hep ateşine
Aşık oldu Karacabey o Sarılı Geline
Gözler oldu zamanla Sarı Gelinin yollarını
Bir ağacın altında kavalına üfledi durdu
Dağlardan süzülen pınarlara benzetti kendini
Aşk pınarıydı bu,Sarı Gelin gönlüne set çekti durdu
Senmisin Sarı Gelin yüreğimde talan yapan
Senmisin Hatun kişi şu dünyamı karartan
Kızıyordu kendine,ayıplıyordu halini Karacabey
Senmisin be hey yarim Karaca,ya dizgin vuran
Yiğitliği gözüpekliği para etmedi
Bu sefer karşısında ki çok yaman bir dertti
Böyle bir savaşa girmemişti hiç önceleri
Şaşkındı Karacabey,şaşırdı gitti
Vardı gitti Karaca Sarı Gelinin yoluna
Dedi-Sevmişem seni benimle ol gel yanıma
Unutmuşum yiğitliği erliği ki,boynum vurula
Yandım bittim Sarı Gelin,yandım senin uğruna-
Sarı Gelin dedi-Ey Karaca sen ne dersin
Gönlüm başkasını sever,sen bilmezsin
Ne kadar yiğit olursan ol sana varamam
Sevdiğimden başkasına yar olamam-
Dokundu bu sözler Karacabeye,dünyası karardı
Ayaklar altına alınmıştı o bitmez büyük sevdası
Lakin zorla güzellik olmaz,vazgeçmek zorundaydı
İstikamet kuzeyi gösterdi Karaca,nın atının başı
Kayboldu kuzey yollarında yiğit Karacabey
Daha yerini yurdunu bilene rastlanmadı
Evlendi Sarı Gelin gönlünün sevdiğiyle
Karacabey ise sır oldu,meçhulde kaldı...
30.eylül.1998
germany
Kayıt Tarihi : 10.1.2009 08:05:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Ali Efeoğlu](https://www.antoloji.com/i/siir/2009/01/10/karacabey.jpg)
TÜM YORUMLAR (1)