Perişan, naçar gününün her anında, habire dertli, dertli öten
Al kınalı çifte keklikleri hunharca avlanan
İnşa edilen binalardan
Villalarladan olmalı
Doğası, akbabaları, yılanları
Küstürülen
Keçi sürüleri günden güne azalan
Moteller, pansiyonlar, marinalar çoğaldıkça
Bir pazar ki tezgâh üstüne tezgâh var, tükeniyor umutlar
Bir miras yedi gibi
Toprağı
Ağacı
Zeytinlikleri
Peyderpey satılan
Yada
Gelen iktidarlara peşkeş çekilen
Saip Köyü'n sırtını yasladığı
Beyazı kefen renginden
Çok heybetli kayalara
Kızıla boyanmış
Güneş hâlen
Gülüyorsa eğer
Kengere, adaçaya
Nergise, sümbüle
Gelinciğe, papatyaya olan hürmetinedir
Ege'de doğa harikası, böcekleri, kuşları, çiçekleri bol olan
İsmi dilden dile çağlayan
Karaburun'nun
Sapıncık, Boz Köy, Ambarseki köylerine
Tanyeri ağarırken
Gökyüzünden yeryüzüne kadar
Kimsesiz kalmış
Çocuklar gibi
Boynu bükük
Bu cennet diyarı, artık hazin ve hüzün çinde
Rengini kefen beyazından alan sarp kayaların
Boz doğanları, kuzgunları, tükenmekte
Unutulmamalı
Mimas Dağı'ın görkemi
Karaburun'nun ahı ve inlemeleri
Bir zamanlar, cıva maden ocağıyla kirletilen
Dağlar, meralar, bağlar unutulmadı
Her köşesinde
Görüntülerin güzelliği narı
Şifa kaynağı limonu
Antik Çağ'dan bugüne kadar
Bu cennet dıyarı
Karaburun yarımadası'nına
Yanıbaşımda ki deniz maviliğine
Ve
Güneşe saklı
Umutlara
Kim yada kimler kıydı? Bu kördüğüm çözülmeli
Of
Saip'te
Bitmeyen
Bu kıyım mevsiminde
Yetim kalan topraklar için için ağlıyor
Peki
Her biri bir yürek olan
Bu köyülüer
Yara alan bu topraklar
Böyle ne olacak?
Yeni doğan kaç oğlak, kaç enik, kaç palaz yaşıyor? Maalesef hiç bilmiyor
Mehmet Çobanoğlu
15.05.2025
Karaburun/ Saip
Kayıt Tarihi : 15.5.2025 19:25:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!