Katlanılır gibi değil ayazlar
İlk kar düştü, kentin tüyleri diken dikendi
Üşüdüğünü gördüm kaldırımların
Derken dudaklarınız kısacası iki kışkırtıcı
Karşı yamaç olmaktan ıraktılar titriyorlardı sanki
(Söz gelimi iki manga vuruşacak sanki canımızı
Dişimize taka taka çağlar aşacağız.Olacak gibi değil.
Bu yel değirmenleri kaygılıyken hele de)
Durmadan çayırdan çimenden hoplaya zıplaya
Küs taşıyorlar sonsuza karıncalar.
Soyu sopu tükenmiş olmalıydı hakim
Sınıfların.Tepedeki ev inkar ediyor durmadan
Ah saflığımız
Kispete dar gelen baldırlar burnumuzun direğiyken
Kaygan gecelerin en soytarısı kapısını aralar
Buyur eder serpilmeye yosmalarla
Tüm yıldızsız karanlıkları dürüp iliştirmek nehrin koltuk altına
Sonra tuhaf notalı melodilerle düşmek saatlere
Hani bazen safında yer tutmak
Katli vacip olur ya böyle keyfiyetlere.
Buzlar erimiyor söz yokuşlarında
Karşı yamaç habire gülüyor küs taşıyan karıncalara
Felsefe olmasaydı dilim dönmezdi bunları söylemeye…
dörtaralıkikibinonbeş
Necdet ArslanKayıt Tarihi : 4.12.2015 10:46:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.