En uzak diyarlardan gelen korkuları sırtlayan
Geceden daha gece kokan kuzgunlar
Her çırptıkları kanatla sarsıyorlar yeryüzünü
Her çırptıkları kanatla karartıyorlar güneşi
Ölüm taşıyorlar ayaklarının altında
En huzurlu köyden en karışık şehirlere
En büyük dağdan en derin çukurların dibine
Gören bir daha göremiyor onları
O kadar siyahlar ki
bakan gözler kayboluyor kirli kalplerinde
Belki de
O kalpleri, kirletenlerin ellerinde
Ölüm diye anılan yamaçları mesken tutmuş tüyler uçuşuyor denizin üstünde
Yalnızlıktan daha büyük umutsuzluklar dolmuş sadece pençelerinin uçlarına
Güneşin hükmettiği göklere gecenin ordusu gibi saldırıyorlar acımasızca
Sonsuz Ayı yükseltmek için can veriyorlar ölümün ellerinin altında
Zamanın kum parçaları kanatlarını doldurup düştükleri zaman kirletiyorlar saf toprağı
Geceden daha gece kokan cesetlerini yağdırdıkları kül kaplıyor her seferinde
Kızıl gözleri rengini çalıyor en masun göklerde gezmekte olan bulutların
En kötüsü de bunların
Ölümün bir ip gibi bağlanmış olması ayakların diplerine
Başka eller tarafından secilmiş kirletmeye
Kirletilenler tarafından nefret edilmeye
Yoksa neden saklansınlar ki en yüksek dağın en yüksek tepesine
Kayıt Tarihi : 4.1.2019 17:26:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Serbest şiir denemesi #2
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!